DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22343940,80%
İstanbul
25°

AÇIK

13:16

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

Ayhan SEKMEN: “Eyüp MODESA’da o eli öpülesi ustaların çırakları bugün dünya çapında firmalar kurmuş, üretimleri ve modelleri ile dünya ile yarışır hale geldi”
1016 okunma

Ayhan SEKMEN: “Eyüp MODESA’da o eli öpülesi ustaların çırakları bugün dünya çapında firmalar kurmuş, üretimleri ve modelleri ile dünya ile yarışır hale geldi”

ABONE OL
29/01/2023 21:21
Ayhan SEKMEN: “Eyüp MODESA’da o eli öpülesi ustaların çırakları bugün dünya çapında firmalar kurmuş, üretimleri ve modelleri ile dünya ile yarışır hale geldi”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

2021 yılında yapılan genel kurulda Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen ve Baba Mesleğini 2. Kuşak olarak mobilya sektöründe mesleğine aynı adreste devam eden Ayhan Sekmen’den kuruluşundan bu güne İstanbul Mobilya Merkezi’nin serüvenini, yaklaşık 2 yıldır yaptıkları hizmetleri ve “Eyüp MODESA” ile üyeleri için bundan sonra yapmak istediklerini sorduk.

Genel Başkan Ayhan Sekmen “Eyüp MODESA” ile ilgili teknik bilgilerin yanı sıra Esnaf Bülteni Dergisi ve www.esnafbulteni.com haber portalı için sıcak, samimi bilgiler verdi.

 

Başkan Ayhan Sekmen sözlerine; “1958 yılında ‘İmalatçılar Çarşısı’ olarak kurulan Eyüp MODESA sitesi üst katta ev,  alt katta atölye olarak 1975 senesine kadar İstanbul’un ve Türkiye’nin üretim zincirinde önemli rol oynayan bir mobilya çarşısı olarak hizmet verdi” diyerek başladı.

Çocukluğumdan beri bu sokaklarda ve bu atölyelerde büyüdüğüm için her dönemini yaşamış biri ve ruhumla bütünleşmiş bu çarşının ruhunu bilen biri olarak anlatıyorum diyen, Eyüp MODESA Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Sekmen sözlerine şöyle devam etti;

“1980 yılına gelindiğinde artık zanaatkârlarımızın ürettiği ürünleri ham olarak değil de, bitmiş olarak hem toptana, hem perakendeye sunması ile çarşımızın konumu, işleyişi değişmeye başladı. İmalatlar artık bodrum katlara veya bir üst katlara taşındı. Giriş katlarda sunum ve satış mağazası olarak hizmet vermeye başladı.

1990 yılında imalatçı firmalar ürünlerini artık kendileri üretip kendilerinin satmaya başladığı altın çağına ulaştı. Zanaatkârların hünerlerini gösterdiği, emeğin karşılığı olduğu unutulmaz yıllardı o yıllar… Bu yıllarda pek çok sanatkâr ve iş adamımız yeni sanayi siteleri, yeni kooperatifler kurmak üzere yeni ilçe ve illere açıldı. (Şu anda Mobilya ile ilgili ismini duyduğunuz ne kadar Mobilya üretim ve satış noktası varsa hepsinde Eyüp MODESA da yetişmiş sanatkâr ve iş insanlarının emek ve katkısı vardır.)

2000 yılına gelindiğinde sitemizin giriş katlarının % 95’i mağaza oldu. Tüm yurtta ve yurt dışında ürünleri aranan, isminden her yerde söz edilen bir marka haline geldi. Mimarlar önce Eyüp MODESA’nın ustalarına projeler getirmeye, müşteriler burayı gezmeden ürün almamaya başladı. Makul fiyatlarıyla, Ustalık ve el işçiliğinin en üst seviyede olduğu ürünler ancak mesaiye kalarak müşterilerimize zamanında üretilip teslim ediliyordu.

Soldan Sağa: Yön. Kur. Üye. Mustafa ESGİN, Yön. Kur. Muhasip Üye Abdullah SAYGIN, Yön. Kur. Üye Eyüp TÜTÜ, Yön. Kur.  Üye Turgut ASLAN, YÖNETİM KURULU BAŞKANI AYHAN SEKMEN, Yön. Kur. Başkan Yardımcısı Fatih ÖZCAN, Yön. Kur. Sekreter Üye Ekrem AYBEK, Yön. Kur. Üye. Sedat YEĞEN, Yön. Kur. Üye Bayram ALPASLAN 

2022 yılına geldiğimizde, sitemiz de üst düzey mağazalar oluşmuş, Avrupa ve Ortadoğu’ya ürün tasarlayan ve dünyanın her yerine ürün üretip teslim eden bir site haline gelmiştir.

Eli nasırlı ustalar emekli olmuş, yerlerine yetiştirdikleri çırak ve kalfaları geçmiş, ara sıra ustalar teftişe gelir olmuştu.

Günümüz dünyasında gün geçmedi ki mobilya sitesi veya AVM’si mobilya markası çıkmasın… Dev firmalar kuruldu, milyonlarca dolarlık reklamlar yapıldı, artık mobilya telefondan büyütülerek alınan bir ürün haline geldi.

Eyüp MODESA olarak biz bu konuda eksik kaldık ayak uydurmakta zorlandık. Çünkü bizce mobilya telefondan alınan değil ustanın nasırlı eli sıkılarak anlaşılması gereken bir üründü. Müşteri gelmeli, oturmalı, kumaşın dokusu, cilanın kalitesi, sandalyenin ergonomiği, kapağın nasıl açıldığı gibi birçok özelliğin yerinde bizzat bakarak, el sürerek alması gereken bir şey olduğuna inandığımız için zorlandık.

Mobilya evde, işte, ofiste, şehrin herhangi bir yerinde sizinle yaşayan ve yaşadığı yerin, mekânın ve orada yaşayanların ruhuyla bütünleşen bir üründür. Mobilya, sizinle yaşayacak, kişiliğinizi yansıtacak ince detaylardır…

Bundan sonra mobilya sektörü nereye gider, kaç firma, kaç site açılır bilemeyiz. Ama kesin bildiğimiz bir şey var ki Eyüp MODESA’da o eli öpülesi ustaların çırakları bugün dünya çapında firmalar kurmuş, üretimleri ve modelleri ile dünya ile yarışır hale gelmiştir.

393 firmanın faaliyet gösterdiği İstanbul Mobilya Merkezi’nde 210 satış mağazası. 126 imalathane, 37 boyahane, 22’döşeme atölyesi, 30 bebe mobilyası, 20 mobilya aksesuarı, 5 mobilya metal aksesuarı firması var. Metropol İstanbul’un tam ortasında E5’in kenarında bulunan Eyüp MODESA ulaşım kolaylığı sayesinde Gaziosmanpaşa, Sultangazi, Bayrampaşa Fatih, Beyoğlu, Beşiktaş, Kâğıthane, Sarıyer ve hatta Beykoz, Üsküdar, Kadıköy gibi her iki yakada ikamet eden müşterilerine hizmet verebiliyor. Tüm MODESA mağaza ve atölyeleri teşhirlerinde sunuma hazır ürünleri ile siz değerli müşterilerini karşı karşıya getirecekleri günü heyecan ile beklemektedirler.

Ayhan SEKMEN, Eyüp MODESA’nın çok sayıda önemli özelliğinin olduğunu bunların başında fiyatların makul seviyelerde olmasının geldiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti;

“Fiyatların makul olmasının nedenleri ise öncelikle yüksek kira giderleri olmaması veya dededen, babadan kalma dükkânında kira ödemiyor olması geliyor. Atölyelerde de, Mağazalarda da genellikle usta, kalfa, çıraklar aile fertlerinden oluşmakta. Bu özellikler üretimin zamanında, fiyatının makul olmasını sağlıyor. Hazır mobilya olduğu gibi hemen tüm mağazalar sipariş üzerine özel ölçülü imalat ve üretim yapmakta. Her türlü mobilya imalatı bazen müşterinin denetim ve gözleminde yapılabilmekte imalatçı olduğumuz için, ihtiyaçlarını tam olarak karşılayarak istenilen tarzda ve istenilen kumaşta mobilya yapabildiğimiz için Eyüp MODESA tercih ediliyor. Yüzde 60’tan fazla müşteriye özel üretim yapıyoruz, kaliteli ürünü uygun fiyata sunabilen başka bir MODESA olmadığını artık herkes biliyor. Tüketici, herkeste olanı değil, kendisi için özel tasarlanmış olanı istiyor olması Eyüp MODESA’nın müşteri kitlesini çoğaltıp, çeşitlenmesine neden oluyor. Müşteri kitlemiz il ve ülke sınırlarını aşıyor. Eyüp MODESA son yıllarda yaptığı atılımlarla ihracatını da arttırmaya başladı. Kuveyt, Katar, BAE, Sudan, Suudi Arabistan, Bangladeş, Azerbaycan, Türkmenistan ve Hollanda özel tasarım siparişleri üretip ihraç ettiğimiz ülkeler arasında yer alıyor.”

Bugün baktığımız zaman 25 bin metrekare fabrikası olan bir fabrikatörün sorunuyla İstanbulun içerisinde 100 metrekare bir yerde kurulan atölyenin sorunları aynı değil. Çözümler konusunda konuşuyoruz fakat birbirinden ayırmadan burada bir çözüm üretmek söz konusu değil. Bakanlık temsilcileri ile görüşüyoruz, fakat elle tutulur hiçbir sonuç alamıyoruz. Alkışlamaktan ellerimiz, ceket iliklemekten düğmelerimiz aşındı.

Başkanım Eyüp MODESA’nın ve genel itibariyle mobilyacıların sorunları ve çözüm önerileriniz neler?

Eşref bey, şimdi bir dokundun bin ah dinlemeye hazır ol… Ancak genel tablo kötü olmasına rağmen umutsuz değiliz. Enflasyon ve fiyat artışlarına rağmen hem iç piyasa canlı ve iş yapabiliyoruz hem de ihracat yapmayı öğrendik ve bunda başarılıyız. Özellikle ihracat hem ülkemizin hem bizim cari açığımızı kapatmaya yardımcı oluyor.

Enflasyon ve fiyat artışı dedim ya 150 TL’lik MDF 1000 TL oldu ve buna karşılık olarak odaların nasıl bir yaptırım uyguladığını duymadık bilmiyoruz. MDF belki 2.000 TL olacaktı odalar ihracatçı birlikleri öyle bir hamle yaptı ki bu rakam 1.000 TL de kaldı ama bilmiyoruz anlatılmadı kimsede sorup merak etmiyor ben soruyorum bu konuda ne yaptınız diye. Bu soruyu İstanbul ticaret odasındaki konuşmamda da sordum.

İstanbul Ticaret Odasındaki toplantıda yapılan açıklamalar; “Biz yakalarsak yaptırım uyguluyoruz veya ceza kesiyoruz.” Eğer ceza sadece yakalanan ürün ve faturasıyla ilgili olursa, bu kişinin geri dönük satış ve ödemeleri incelenip tüm yolsuslukları cezalandırılmazsa, yakalandığı olay için verilen ceza aslında o kişi için ödül oluyor ve bu kesinlikle yakalanmadığın sürece devam et teşviki anlamına geliyor. Örnek verecek olursak ihracatta MDF’yi yasaklandı ama ihracatçı veya üretici bayiler üzerinden yüz tır ihraç etti İstanbul’da MDF yine yok ve ucuzlaması ya da fiyatların yine mümkün değil sürekli artıyor. Bu ihracatın bir tanesi yakalanıyor 1 milyon lira ceza kesiliyor. Diğer tırlardan geliri 99 milyon lira. Verilen bu cezayla kişinin 1 milyon lira zararı var ama 100 milyon da kazancı var. Cezai uygulamalarla ilgili yapılması gereken en uygun yaptırım, kişinin yaptığı uygunsuzluk, adaletsizlik ve haksızlık karşısında ilk önce kazandığı haksız kazancı aldıktan sonra ve geri dönük ceza kesilmesidir.

Mobilyacılar ve ekonomiyi yönetenler toplanıp konuşmalar yapıyoruz. Kanun ve yasalar çıkıyor. Tüm bunları ne için yapıyoruz. Tüm bunları büyüğü daha büyütmek hatta tekelleştirmek için mi yapıyoruz. Küçüğü büyütüp orta gelirin sayısını arttırmak mı istiyoruz. Önce bunun cevabını vermek gerek. Çünkü sorular, cevaplar ve çözümler aynı değil. Olaylara ve çalışma hayatına herkes kendi zaviyesinden bakıyor. İki tane şık mevcut İstanbul’da; imalatçılar ve üreticiler. Biz hangisine hitap etmek istiyoruz? Herkesin ve her kesimin her ölçeğin sorunları ve çözümleri farklı. Kimisi yer sıkıntısı çekiyor, kimisi malzeme tedariki, kimisi daha çok büyüyecek Finans sorunu yaşıyor. Çözümlerimiz bunların hangisine hitap edecek? Bunların tüm sorunlarına çözüm sağlamamız ve bir yıldan fazla eden sorunların neden çözülmediğinin araştırılması ve neticede çözüm üretme makamındakilerin çözüm üretmesi gereklidir.

Başkanım son sorumuz, malumunuz 9 Kasım 2022 tarihinde İstanbul Ticaret Odası seçimleri var. Sorunları çözmeye aday olarak İstanbul Ticaret Odası’ndaki seçimlere hazırlanıyorsunuz. Siz kazanırsanız mobilya sektörünün sorunlarına nasıl yanıt bulunacak?

Öncelikle sektörün sorunlarını bilmek anlamak ve planlı hareket edebilmek için sektörün içinden olmak ve mutfağından gelmek gerek. Eyüp MODESA, 64 yıldır İTO üyesi bende buradaki üyelerin tamamının oyunu alarak seçilmiş Yönetim Kurulu başkanıyım. Eyüp MODESA 1958 yılında kurulmuş Türkiye’nin ilk mobilyacılar sitesidir. Burada mobilyanın duayenleri ve çekirdekten yetişme mutfağından gelen insanlar var. Bu insanların içerisine girdiğinizde onların sıkıntılarını dinleyip anlamaya çalışırsanız, çözüm bulmak için ilk adımı atmışsınız demektir. Yani Eyüp MODESA bir ölçektir ve bu ölçekteki işletmelerin sorunlarının şimdiye kadar İTO Meclisinde ele alınmadığına inandığımız için onları temsil etmek sorunlarına çözüm üretmek için aday olduk. Hep aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek akıl işi değil. Bugüne kadar gelen sektörde yıllardır mobilyacıların kilitlendiğini görmekteyiz ve bu sektör git gide büyüyen bir sektör. OSB’nin yanında sitelerimiz var. Mahalle aralarında ve çevrelerinde yüzlerce fabrikasyon ürün yapan büyük markalarımız var.

Biz bu işin mutfağından geliyoruz. Döşemecilikten, eli nasırlı ustaların çalıştığı zanaatkârların olduğu sitelerden geliyoruz. Akşama kadar biz bu insanların içerisinde sıkıntılarının ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Eğer bugüne kadar yapılmamış şeyleri yapmaya başlarsanız üyelerinizi, mobilya sektörüyle uğraşan esnafları eğer bir araya getirmeyi başarabilirseniz işte bu noktada başarı arkanızdan gelir. Sıkıntıları anında yukarıya iletip çözmek gerekir. Unutulmuşluğumuza son vermek, bir kenarda terk edilmemek, sorunlarımızla baş başa kalmamak, çaresizlik ve çözümsüzlüğün önüne geçmek yıllardır devam eden sıkıntılarımıza son vermek için İTO’ya adayız. Eğer seçilirsek 71. Komitenin aday listemizde her ölçekteki işletmelerin temsil edilmesini sağlayan komite üyeleri kadrosu oluşturduğumuz için en büyük amacımız bir an önce bütün olumsuzluklara çözüm bulmak olacaktır.

İstanbulda mobilyacılık adına bir İTO’muz var ve bununla ilgili bir odamız var. O odanın, komitenin içinde hiçbir site yok. Hiçbir şirket ve büyük firma yok. Sanayinin mutfağından gelen hiç kimse yok. Bunların hepsini bir araya topladığınız zaman bu bir masanın üçayağının olmaması gibi bir şeydir. 71. Komite de mobiilyacılar adına bir şey konuşulacaksa bu sitelerin ve burada öncülük yapan büyük markaların orada temsilci olması lazım. Eğer bu temsilciler ve site başkanlığımız, site yöneticilerini ve buradaki esnafları almadığı zaman bu işin mutfağına inemezsiniz. Mutfaktaki alt tabakadaki veya üst düzeydeki çalışan sıkıntılarını bilme şansınız yok.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP
    300x250
    300x250r