DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 2058260-0,84%
İstanbul
16°

KAPALI

04:27

İMSAK'A KALAN SÜRE

Kâr Odaklı KOBİ’ler ve Stratejik Ekonomik Büyüme
5195 okunma

Kâr Odaklı KOBİ’ler ve Stratejik Ekonomik Büyüme

ABONE OL
22/07/2023 22:59
Kâr Odaklı KOBİ’ler ve Stratejik Ekonomik Büyüme
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Esnaf Bülteni Dergisi olarak iletişimde olduğumuz yüzlerce KOBİ’nin yeni ekonomik koşullarda kâr etmek için verdiği mücadeleye tanık olurken bir taraftan da yeterli ve gerekli danışmanlık hizmetlerini alarak Stratejik Ekonomik Büyümeleri için neler yapmalılar?

Kâr Odaklı KOBİ’ler Stratejik Ekonomik Büyümelerininasıl sağlayacaklar? İşinin ehli ve bu konuların uzmanı İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Kasımoğlu ve SMMM-MBA Zeynep Odabaşı Filiz’e sorduk.

Eşref Küçükateş: Ekonomik büyüme ve gelişmenin kaynakları nedir? Girişimcilik ekosisteminin gelişimi nelere bağlıdır?

Prof. Dr. Murat Kasımoğlu: Ekonomik büyümenin ve gelişmenin temel kaynağı sermaye ve yeniliktir. Sermayenin birikmesi ve yeniliğe dönüşmesi ise oldukça uzun bir gelişim süreciyle gerçekleşir. Gelişmiş ekonomilerde yapısal geçişler uzun soluklu bir dönüşüm ve evrim yaşıyor. Serbest pazar ekonomisinin temel mantığı da bu model ile toplumsal zenginliği geliştirmektir. 

Yatırım ve büyümenin temel dinamiği kârdır. Kâr olmadan girişimcilik ve ticaret olmaz. Güçlü ekonomilerin ve büyüyen yapıların temel dinamiği kârlı şirketlerin olduğu ekonomilerde ortaya çıkar. Dünyadaki bütün gelişmiş ekonomilere bakıldığı zaman kâr, faiz ve ranttan çok daha güçlü.  Kârlılığın yüksek olduğu ekonomik yapılarda girişimcilik ruhu besleniyor, girişimcilik gelişiyor. Yatırım iştahı yüksek bir ekonomik iklim, ülkelerdeki yatırımları, girişimciliği ve yeniliği canlı tutuyor. Pozitif döngünün oluştuğu bu yapılarda refah düzeyleri sürekli gelişiyor ve toplumlar orta gelir tuzağından kurtuluyor. 

Eşref Küçükateş: Kârın, rant ve faizden güçlü olduğu ekonomilerin özellikleri nelerdir?

Cevap 2 Z. O.: Kârın ve kârlılığın güçlü olduğu ekonomiler konusunda dünyada güzel örnekler var. Kârın güçlü olduğu ekonomilerde makro-mezo ve mikro ekonomik politikalar arasında güçlü bir uyum var. Bu politikaların yürütüldüğü süreçler arasında uyum sağlamak büyük bir irade ve yönetim ustalığı gerektiriyor. Kurumların ve liderlerin sabırla süreçleri yönlendirmesi önemli. Güçlü liderlik ve vizyon sayesinde, politikalar arası uyumun maksimizasyonu için karşılaşılan zorluklar daha kolay aşılır hale geliyor. Bu da ekonomileri yenilikçi, girişimci, kârlılığı yüksek, uyumlu, esnek, dinamik, küresel, çevik ve üretken kılıyor. Japonya, Kore ve Çin, bu rant ve faiz cazibesinin zincirini kırarak küresel ekonomilerde önemli yere sahip oldu. Bu süreç kendiliğinden gelişmedi tabi ki, başta da bahsettiğimiz gibi mikro-mezo ve makro ekonomik politikaları usta yönetim modelleri ile uyumlu yürüterek gerçekleştirdiler. Sektörler gelişti, şirketler küreselleşti, milli gelirleri büyüdü. Belirli sektörlerde küresel düzeyde meydan okuyacak seviyeye ulaştılar.

Eşref Küçükateş: Peki rant ve faizin belirleyici olduğu ekonomilerin özellikleri nelerdir?

Prof. Dr. Murat Kasımoğlu: Rantın ve faizin, kârdan daha önemli olduğu ekonomilere baktığımızda kolay yoldan para kazanma güdüsünün baskın olduğunu görürüz. Rant ve faizin kârdan kıymetli olduğu ekonomilerde; emek, risk alma isteği, girişimcilik olmadan spekülatif getiri elde etmek temel çalışma motivasyonudur. Bu ortamlardaki ekonomiler oldukça kırılgandır ve piyasadaki gelişmelerden hızlı şekilde etkilenmektedir. Büyüme ve gelişme fiktiftir.  Her türlü olay ve süreç yatırımları sarsıcı ölçüde etkiler ve sürdürülebilir, sürekliliği olan bir gelişme sağlanmaz. İki adım ileri bir adım geri kültürü sürekli gelişimin önünde büyük bir engel oluşturur. 

Bu ekonomilerdeki şirketlerin ve girişimcilerin özellikleri daha çok kayıt dışı çalışma eğiliminde, şirketlerin sermaye yapısı oldukça zayıf, bilançolar yetersiz ve kurumsal yönetim yok denecek kadar az. Çünkü faiz ve rantın büyüsü şirketi ve kârı sürekli olarak baskılıyor. Girişimciler ve hissedarlar için kâr elde etmenin bir anlamı kalmıyor! Kayıt dışılık, sistemsizlik bir türlü düzeltilemiyor. Faiz ve rantın cazibesi girişimcilik ruhunu ve kârı eziyor, girişimciliği külfete dönüştürüyor. Güçlü, üretken ve rekabetçi şirket sayısı oldukça az, onlar da sürekli bu kısır döngünün içinde yok olup gidiyor. Açıkçası kötü yatırım koşulları sürekli olarak iyi yatırım koşullarında dışlama etkisi oluşturuyor.

Eşref Küçükateş: Rant ve faiz ekonomisinden kâr odaklı, girişimciliğin desteklendiği ekonomiye geçiş mümkün mü? Ülkemizin bu konuda örnek alabileceği modeller var mı?

Cevap 4. Z. O.: Açıkçası bunlar cevapları çok kolay olmayan konular, ancak birçok ülke bu anlamda bizler için güzel örnekler olabilir. Örneğin Almanya’da üretim alanlarında kolay kolay rant oluşmuyor. Şirketler sadece yatırım ve çalışma sermayesine odaklanıyor. Bu durumda değer üreten şirketlerin hisselerinde önemli artışlar oluyor. Buradan elde edilen gelirler hiçbir zaman rant ve faizden kazanılmıyor. Bütün bu süreçler girişimcileri ve şirketleri sürekli yeni yatırıma yönlendiriyor. Böylece yenilik arzusu ve yatırım süreçleri mütemadiyen ivmeleniyor. Piyasada kızıl kraliçe etkisi geçerli. İşletmelerin sürekli gelişen teknolojiyle karşı karşıya kalırken hayatta kalmak için adaptasyonu güçlü, günün koşullarına göre evrilen ve çoğalabilen yapılar olması gerekiyor. Ekonomiler bütüncül gelişiyor ve fırsatlar sonuç odaklı. Kârın ve üretimin ezildiği ekonomilerde bu sarmaldan kurtulmadan büyümesi, refaha ermesi, üretim kapasitesini artırması ve yenilikçi olabilmesi çok zor. Bu sebeple yönetimin popüler uygulamalar ve palyatif çözümlerle süreçleri geçiştirmek yerine sabırlı davranarak yatırımları, girişimciliği ve kârlılığı çekici hale getirmesi gerekiyor. Dediğimiz gibi bu gayet mümkün, dünyada örnekleri de var.

Eşref Küçükateş: Peki, ne olacak? Faiz ve rantın büyüsüne kapılan yapılar bu darboğazdan nasıl çıkacak? Güçlü şirketler ve güçlü ekonomi nasıl oluşacak?

Prof. Dr. Murat Kasımoğlu: Faiz ve rantın esas gelir kaynağı olarak görüldüğü yatırım ortamından ekonomileri kurtarmak en önemli strateji. Burada da en önemli konu kâr odaklı KOBİ’lere sahip olmak. Türkiye de milyonlarca girişimini ve KOBİ’lerini kârlı, yüksek değer oluşturan bir yaklaşımla desteklemek durumunda. Bunun için artık yönetim stratejilerimizi ağırlıklı makro ekonomi dışında mikro ve mezo düzeyde de derinlikli olarak geliştirmek durumundayız. Kalıcı ve güçlü ekonomik büyümenin temelini oluşturan mezo ve mikro ekonomik politikalarda daha yenilikçi modellere ihtiyacımız var. Girişim iştahını koruma, büyümek, rekabetçi olmak için bu yaklaşımı daha güçlü hale getirmeliyiz!

Prof. Dr. Murat Kasımoğlu

Zeynep Odabaşı Filiz/SMMM-MBA

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.