DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22343940,80%
İstanbul
25°

AÇIK

13:16

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

119 okunma

YASİN’LER ÖLMEZ!…

ABONE OL
05/11/2022 19:18
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ölümün yüzü soğuk… Diğer gerçekliklerin hiç birisine benzemiyor ölüm. Sevdiğimiz insanların aramızdan çekip gitmesi çoğu zaman geride kalanları derin acılara gark eder. Yaşadığımız kaybın ardından yitirdiklerimizin hafızalarda bıraktığı anılar, içine düştüğümüz yas durumunu bazen harmanlayıp dayanılmaz hale getirirken, bazen garip bir teselliye dönüştürüp sakinleşmemizi sağlar.

Hele ki bu kişi çok gençse içi yanar insanın…

“Yazık olmuş” denir, denir de geride gözü yaşlı bir eş ve çocuk bıraktıysa kime yazık olur bilinmez…

Ölüm çok yakın olduğumuz kişilerin başına gelince etkilenme süresi doğal olarak artar. Bir akraba veya bir arkadaşın arkasından uzun süre üzüntü ve özlem hissedilir, aradan uzun yıllar geçse de zaman zaman anmaya devam edilir.

Ama bir de en yakınlarınızdan birini, hatta en bağlı olduğunuz insanı kaybetmişseniz o bir dönüm noktası bile olabilir. Anneniz, babanız, kardeşiniz, eşiniz, çocuğunuz olabilir bu kişi. Aynı evi paylaşıyor olmak, ardından yaşanacak şeyleri çok daha yoğun hissetmenize neden olacaktır.

Önce olayın ciddiyetini fark edemezsiniz, hâlâ inanamamışsınızdır çünkü. İnanmak için bir çabanız da yoktur; sanki bir anda kapıdan girecekmiş gibi hissedersiniz. Ortalık cenaze için gelenlerle kalabalıktır ama kimseyle konuşmak istemezsiniz, sanki boşluktasınızdır. Çünkü ölüm ve o insanın adını aynı cümlede bile düşünemezken, şimdi beyninizde bundan başka bir şey yoktur ve bunu anlamlandırmaya çalışırsınız. O an, hiçbir şey düşünemezsiniz, ya da aklınıza o an düşünebileceğiniz en saçma şeyler gelir. “Bu insanlar ağlıyor, ben neden ağlayamıyorum, neden hissizleştim?… Acaba görüyor mu beni şimdi?”

Bu saçma düşünceler ve inanamama durumu bir süre daha devam eder, taa ki gömülene kadar… Gömülürken üstüne atılan her toprak parçasıyla beraber ölüm kelimesi kafanızda daha da bir anlamlanır. Her an kapıdan girebileceğini sandığınız kişinin bedeni toprak altında kayboldukça sizin de onunla ilgili içinizde bulunan garip ümidiniz yok olur ve her şey aslında bundan sonra başlar.

Etrafınızda dolanan kişiler birkaç gün sonra kalmamıştır artık, cenaze kalabalığı da dağılmıştır. Artık kendinizle baş başa, siz size kalmışsınızdır. Sofraya bir kişi eksik oturduğunuzda hissedersiniz asıl yokluğu ve acıyı. Artık yokluğu daha belirgindir.

Bundan sonraki ilk dönemlerde gitgide artan özlemle beraber acı da artar. Çünkü ilk şoku atlattınız, aklınız başınıza geldi ve acıyı bilinçli olarak hissetmeye başladınız, yara derindir artık. Her şeyde onu hatırlarsınız, dalıp gidersiniz, farkında olmadan saatlerce onu düşünebilirsiniz. Akla pişmanlıklar gelir, “keşke” ile başlayan cümleler kurulur: “Keşke geçen gün ona, o ters lafı etmeseydim”,

“Keşke sarılıp öpüp, aslında onu ne kadar çok sevdiğimi söyleseydim”…

Belki de yaptığınız her hareketi onu düşünerek yapmaya başlarsınız, “O şimdi olsa böyle yapmamı isterdi” veya “O beni böyle görmek istemezdi” diyerek…

Bazen onun sizi görüyor olmasını çok istersiniz, desteğine çok ihtiyacınız olur ama bazen de kendinizi saldığınız öyle anlar olur ki, görüp de üzülmesini istemezsiniz.

Zaman geçer ve yapılması gereken işlerin farkına varılır. Hayat devam ediyordur aslında… Ayakta durmak, yavrunuz için güçlü olmak zorundasınızdır. İşte en zoru da budur ya…

İnsanlar doğar, yaşar ve ölürler. Ölüm, hayatın bir gerçeğidir.

Hayat kimine uzun, kimine kısa…Ölüm hak.. Yasin evladımıza kız istedik,

Nişan yüzüğünü taktık,

Düğününü yaptık,

Çocuğunun kulağına ezan okuduk.

Şimdi ise cenazesine geldik…

Rabbim sıralı ölüm versin. Genç ölüm olunca insanın içi daha bir yanıyor. Rabbim rahmetiyle muamele eylesin. Nurlar içinde yatsın. Mekânı cennet olsun inşallah.

Yasin’im 21 aylık Mina ve eşin emanetimizdir.

Rabbim tüm şehitlere rahmet eylesin, anne babalarına sabırlar versin.

Selam ve dua ile…

Hacı ARICI

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP
    300x250
    300x250r