DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22331700,73%
İstanbul
25°

AÇIK

13:16

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

98 okunma

Yalan Rüzgârı ve Ahlak Anlayışı

ABONE OL
11/02/2023 15:57
0

BEĞENDİM

ABONE OL

           Ülkemizde çok şeyler değişti. Muasır medeniyetler seviyesine ulaşabilmek deyip Avrupa Devletlerinde yaşayanları kendimize örnek almaya çalıştık. Avrupa topluluğunda olabilmek içinde büyük mücadele verdik. Vermeye de devam ediyoruz. Her şeyi parayla ölçer hale gelince de ihracat yapan ticaret ehli en fazla ihracatımızı Avrupa’ya yapıyoruz, orada olmalıyız diye her hükümete baskı yapmaktadırlar. Mevcut hükümet ise Afrika cephesini açarak ihracatta çok yönlü çalışma gayretindedir. İhracatçılar mal satımını düşünürken, Avrupa Devletleri daha ideolojik davranarak, DİNİNİZİ, BAYRAĞINIZI değiştirmedikçe burada olamazsınız demektedirler. (Prof. Dr. Erdal İnönü’nün konuşmasından Başbakan Yardımcısı iken) Bunu da her idareci bilmektedir.

         Avrupa böyle düşünürken, biz onların hangi anlayışına yakınız veya birlikteyiz! İmalat – üretim sayı anlayışı yapılandırılmasına mı, ticari anlayışla buna mı, yoksa ahlaki anlayışına mı yakınız.

         Bir türlü sanayi hamlelerini yapamıyoruz. Bürokrasideki zorluklar, ithalatçıların tutum ve davranışları ile tasarrufu yerli yerince kullanılamayışınız. Bunların olmayışı sebebiyle ticari hareketimizde geri kalmaktadır.

         Ahlaki anlayışımız Avrupa halkına uygun olsun diyenler önce giyim kuşam dini anlayışımız bizi geri bıraktı teraneleri ile milleti idare etmeye kalkışmışlar, onda da muvaffak olmuşlardır. Bu düşünce azalmamış tam aksine çoğalarak devam edip gelmiştir. Misal mi; Devlet televizyonun iki numaralı kanalında gösterilen dizilere bakın, kurgu tamamen yalan ve zina üzerine yürümektedir. Yani kimin eli kimin cebinde belli değil. Demek ki bu konuda onları geçtik LGBT yürüyüşünün bir ucu Taksim meydanında iken bir ucu ise Şişhane’de idi. Belki de bir o kadar kişi alkış tutuyordu!

         Neticeye tesir edecek yalanın müeyyidesi Avrupa’da çok büyük ülkemizde ise su gibi sarf ediliyor. Zina kelime ve anlayışı ortadan kalktı. Evvelce zina eden vesikaya bağlamışlardı. Dizilerde ise bu davranışlar prim yapıyor. Bu dizilere de devlet göz yumuyor ve kişinin özel hayatı deyip işin içinden çıkıyor. İyi de bu neden seksen beş milyon insana gösteriliyor. Kişilerin özel hayatı ise neden aleni oluyor.

         Faziletli, prensip sahibi, sözünde olursan, yanlışlıkları kabul etmeyenler ise yalnız bırakılıyor. Dün şu kişi kötü kişidir dikkatli olun diye parmakla gösterilirken, şimdilerde şu kişi çok iyi, namuslu, sözünün eridir. Yalan söylemez, onda her şey yapılır diye parmakla gösteriliyor, nereden nereye!

         Son zamanlarda, seyrek sakallı takkeli, Arapça yazı yazabilen ne ediği belli olmayan dini ifadeler kullanarak aleni olarak kadınlarla beraber olan videoları servis edilmeye başlanmıştır. Bu halde mi kişilerin özel halleri? Bu kadar servis yapılıyorsa Allah için bunların yasaklanmasını sağlayan hiçbir yetkili farkında değil mi? Farkında ise bunlarda başka durumları düşünmek lazım.

         Zamanında hükümeti yıkmak için, aczimendi grubu, şeyh ali ve bilmem ne kızı çıkardılar ve güzel giden bir hükümeti yok ettiler. Şimdi bunlar neden mantar gibi bitmeye başladı? Devlet hangilerinin çarkına kum taneleri atmaya başladı. Düşünelim. 

M. Zeki Sayın

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP
    300x250
    300x250r