0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Birlik Vakfı’nın düzenlemiş olduğu “Özgür Kudüs’ün Şifresi” Selâhaddin EYYUBÎ konulu konferansa katıldım. Nureddin Taşkesen hocamızı dinledik.

Öncelikle Nureddin Taşkesen hocamıza teşekkürü bir borç bilirim.

Teşekkürler Birlik Vakfı’nın Başkanı ve kıymetli heyeti,

Teşekkürler Nureddin hocam…

Keşke tüm STK’lar bu duyarlılıkta olabilse, Siyonizm’in karşısında durabilse…

Gazeteciler Şimon Perez’e

“Kur’an-ı Kerim sizin devletinizin yıkılacağını haber veriyor” diye hatırlattıklarında;

Perez şu cevabı veriyor, “Kur’an’ın bahsettiği Müslümanlar gelsin, düşünürüz!”

Hiçbir Ramazan ayı ya da mübarek gün ve geceler yok ki; Siyonizm küstahlığını yapmasın, zalimliğini icra etmesin. Yine aynı küstahlık, yine aynı zulüm…

Siyonistler küstahlığını göstermese, zulmünü icra etmese; uykudaki biz Müslümanlar ne Mescid-i Aksa’yı, ne Kudüs’ü, ne Filistin’i, ne de Filistinliyi hatırlamış olacağız. Ne zaman Siyonist Yahudi, zalimlikte şiddetini artırsa, o zaman hepimizin Mescid-i Aksa, Kudüs, Filistin duyarlılığı artıyor…

14 Mayıs 1948’de İsrail’in resmen kurulmasının ardından, ertesi gün Nekbe, yani Büyük Felaket gününde on binlerce Filistinli kendi topraklarında mülteci konumuna düştü. 1950’de Batı Kudüs’ü başkent ilan eden İsrail 1967 Altı Gün Savaşı’nda Doğu Kudüs’ü de işgal ederek şehrin tamamını ele geçirdi. Bölgeye 200 bin yerleşimci iskân ederek şehrin demografik yapısını tamamen değiştirdi.

Oysa ki Siyonist Yahudi İngilizlerin kurduğu devlet ile 1948’den 1950’ye kadar İngilizlerin korumasında zalimliğini, attığı adımlarla gösterdi. Daha sonra büyük şeytan ABD’nin himayesinde günümüze kadar zulmünü devam ettirdi. Ettirmeye de devam ediyor.

Aslında İsrail devlet te değil. ABD elini çekse, o topraklarda bir tane Yahudi bulamazsınız. Çünkü yeryüzünde ırka dayalı kendinden başkasını tanımayan tek millettir, Yahudiler… Sayıları da artmaz. Lanetlenmiş bir topluluktur. Çok ta korkaktırlar.

1-İngilizlerin himayesinde kurulan bugünkü İsrail, ABD’nin himayesinde şimdilik varlığını sürdürüyor, zulmünü devam ettiriyor.

2-Müslümanların; Selâhaddin Eyyubî olamamasından, duyarsızlığından ve sadece zulmün şiddetini hatırlamasıyla kaldığı müddetçe, Müslüman eyleme geçmedikçe; Yahudi varlığını sürdürecek, zulmünü artıracak.

3-Kur’an-ı Kerim yıkılacağının müjdesini veriyor. Ya ABD yıkılacak, Yahudiler sahipsiz kalacak.

Ya da Müslümanlar Selâhaddin Eyyubî gibi Kudüs’e duyarlı olacak. Yahudi Yahudiliğini yapamayacak, yok olup gidecek!

Selâhaddin Eyyubî; “Kudüs işgal altındayken bir Müslüman nasıl tıka basa yiyebilir? Nasıl rahat uyuyabilir? Nasıl gülebilir?” derken, sanki bugünkü biz Müslümanlara serzeniyordu…

Allah basireti bağlanmış, uykuda olan biz Müslümanlara duyarlılık versin, uyanmak nasip etsin…

Mescid-i Aksa’nın, Kudüs’ün samimi bekçilerine selam olsun…

— Hacı ARICI —