DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22355001,52%
İstanbul
27°

HAFİF YAĞMUR

13:16

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

81 okunma

“ÖVGÜ VE ELEŞTİRİ” BAĞIMLILIK OLDU GENÇLERDE

ABONE OL
27/02/2023 23:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Başkasının yargısına bağlı olanlar her zaman dıştan onay aldıkça adım atabilirler; hayatlarını başkalarına göre dizayn ederler.

İnsanlar atacakları her adımda övgü ve eleştiri ölçeğine göre hareket etmesidir bu tür bağımlılık.

Yani kişinin kendisini değerlendiremediği, gerçeği ve nesneyi kendi gözüyle göremediği bir durumdur.

Kişinin sürekli birilerinin onayına muhtaç olmasının; yapacağı ya da yaptığı işte kendisinin değil, başkalarının ne düşündüğünü önemseyen bir ruh halidir.

Anne, baba, öğretmen ve çevresinin övgüsüne, eleştirisine bağımlı olan çocuklar yetişiyor günümüzde.

Çocuklar çok övülürse övgüye bağımlı olurlar. Övgü almadıkları işten kaçarlar.    Beğenilmediklerini düşündükleri için değersiz bir iş yaptıklarını düşünürler.

Eleştiriye bağımlılıkta böyledir. Çocuklar aşırı eleştirilirse adım atmaktan korkarlar. Risk almamak için derste görüşlerini ifade edemezler ya da sorulan soruya yanıt vermekten çekinirler. Arkadaşları tarafından alay edilmekten, öğretmenin beğenmemesinden kaygılanırlar.

İşte bu tür bağımlılık, okul sıralarından başlar, bir ömür devam edebilir!

Bu çocuklar denemekten korkar, en yetenekli oldukları alanda bile adım atmaktan korkar. Neden mi?

Çünkü çocuk küçük düşürülmekten, aşağılanmaktan,“kabul edilmemekten” korkar. Bu durumu risk etmemek için çocuğun girişkenlik hayatı biter. Bunun izleri ömür boyu devam eder.

Peki, almış olduğu bu perspektif nasıl değişebilir?

Çocuklar, yaptıkları işi değerlendirmesini öğrenmeliler. Refaransları, ilkeleri ve kavramları olmalı. Bunlar üzerinden kendisini değerlendirmeli. Övülmüş ve eleştirilmiş olunmanın sınırların bilmeli doğru ve yanlış olanları ayırt edebilmeli. Ebeveyn ve öğretmenler de bunun dozunu bilmeli ve çocukları bağımlı hale getirmemeli. Çiçeğe az ya da çok su verirseniz öldürürsünüz. Her şey dozunda verilmeli.

“Övgü ve eleştiri” geçmişte de olmuştur, gelecektede olacaktır. Önemli olan bakış açısını değiştirmektir. Dolayısı ile çocuk, övgüye de eleştiriye de açık olur ama etkilerini, hayatını değiştiren etken olmaktan çıkarır. Kendi yaptıklarını kendisi değerlendirmesini öğrenir. Başkalarının değil! Kendi yargılarını önemser ve inançla devam eder.

Bunun sonucunda da çevresinden övgüler ve eleştiriler gelse bile kendisi değerlendirir, düzeltmesi geren durumları kendisi düzeltir, övgülerin coşkusu ile değil içindeki çoşku ve başardığı işin motivasyonu ile güdülenir.

Bunun sonucunda başkalarının yargılarının kölesi olmaz, özgür düşünebilen, değerlendirebilen bir birey olur.

Başkasının yargısına bağlı olanlar her zaman dıştan onay alma ihtiyacı hissederler.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP
    300x250
    300x250r