0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ortaklık işleri geliştirmekte, rekabette son derece önemli. Özellikle bu dönemde zayıflayan işletmeler ancak bir ortakla güçlenebilir.

“Bir elin nesi var, iki elin sesi var” düşünce olarak herkese çok doğru geliyor. Fakat birlikte iş yapmaya gelince mayayı tutturmak kolay olmuyor. Neden?

Önce ateş edip, sonra nişan almaya kalkarsak, kervanı yolda dizmeye çalışırsak elbette olmaz.

Oysa bu gün ekonominin iyileşmesi, yurt dışı rekabet için buna zorunluyuz. Artık “küçük olsun, benim olsun devri “bitti. Sadece uzun soluklu ticarette değil, üretimi yapılacak ürün veya hizmetlerde de böyle.  Neden? Çünkü artık her şey çok çabuk eskiyor. Bir kişinin aklı, zamanı, bilgisi çoğu kez ortaya somut bir şey koymak için yetmiyor. Her şey o kadar hızlandı ki, hemen hayata geçirmek gerekiyor.

Bu sebeple; bir fikrin mi var hayata geçir. Kendin yapamıyor musun başkasıyla yap. Herkesin aklında harika fikirler dönüp duruyor. İşini geliştirmek veya yeni bir şey üretmek için. Ama kendi başına olmuyor. O zaman seni tamamlayacak bir ortak bulacaksın.  Bu ortak hem seni tamamlayacak, hem iş ortaya çıkacak, hem de hakkaniyetli davranılacak, kimsenin hakkı yenmeyecek, gönüller kırılmayacak, arkadaşlıklar, akrabalıklar zarar görmeyecek.

Bam teli tam da burada. Yumuşak karnımız bu. Biz bunu yapamıyoruz. Ortaklıkların büyük bir kısmı uzun ömürlü olmuyor, başlamadan bitiyor, ortaklar anlaşamıyor.  Neden? Büyümek, gelişmek, iyi işler için umutla başlamıştık.

Oysa inancımız buna uygun. Hadis diyor ki; “Allah buyuruyor ki: Biri diğerine ihanet etmediği müddetçe, iki ortağın üçüncüsü ben olurum. Biri arkadaşına ihanet etti mi ben aralarından çekilirim.”

ORTAKLIK MAYASI NEDEN TUTMUYOR?

1. Aklımız hala “kendine çok güveniyor “küçük olsun benim olsun” düşüncesi hakim. Çevre bunu destekliyor.
2. Dünyada iş yapma davranışları değişti frakında değiliz.
3. İnsanlara, akrabalara, arkadaşlara “güven” sorunumuz var.
4. İşe başlamadan açık açık artı ve eksileri konuşamıyoruz. “ Ya kırılırsa, baştan vaz geçerse”
5. Yazılı anlaşma kültürümüz yok. Sözle hallediyoruz. Sigorta sektörünü incelemekte fayda var, detaylar yazılı.
6. Ortağı seçerken iş yapma kültürü, kişisel özellikler gibi özelliklere dikkat etmiyoruz, oysa ortaklık evlilik gibidir.
7. Ortaklığın amaç ve hedefleri taraflarca açık ve net olarak kavranmıyor.
8. Tarafların birbirlerinden olan beklentileri açık ve net olarak ifade edilmiyor.
9. Gerektiği durumlarda ortaklık konusunda yetkin danışman veya kurumlardan destek almak para ve zaman kaybı gibi geliyor.
10. Görev, yetki sorumluluk, gerektiğinde ayrılma şartları düşünülmüyor bunların hepsi bir sorun.
11. Aslında insanlar ortak olmak istemiyor. Zorunlu olarak ortak olunca da ortaklık yürümüyor. Yani “Ben” duygusuna başa dönüyoruz.
12. Bir taraf kendini maddi olarak güçlü görünce “ dürüstlük ve netlik ayarı” bozuluyor.
13. Birlikte yapılan her iş, her durum ortaklıktır fakat taraflardan birinin  “Hep bana, hep bana” düşüncesi bereketsizliği de getiriyor. Her katkının bir karşılığı olmalı. (Gönül kırgın olunca bereket olmaz.)
14. Ortaklar kötü niyetliyse, aç gözlüyse birbirlerini dolandırıyor. (Yine para bozuyor, aç gözleri toprak doyurur mu?)
15. Ortaklıklarda öz, söz ve davranış bir olmuyor.
16. İyi, doğru, verimli devam eden ortaklıklardan iyi örnekler olarak çok paylaşılmıyor.
17. Biz burada iki kişi/çok kişi ortaklığı beceremezken dünya boş durmuyor bu kültüre yatkın firmalar “Avrupa İşletmeler Ağı” ile yeni ortaklıklar kurarak global olup büyüyüp bize mal satıyorlar. Bizim işletmelerimiz küçülüp yok oluyor.

ORTAKLIK EKONOMİYİ DE GÜÇLENDİRİR

Aile şirketi ortaklılarına hiç değinmiyorum. O da apayrı bir konu. İyi, doğru ortaklıklar, ortaklara, işletmelere, ekonomiye değer katar. Kooperatifler çok ortaklı ve ülkeye değer katan yapılardır. Bireysel ortaklıklar da öyle.

Fakat kimse iş yapma tarzını ve düşüncesini değiştirmek, riske girmek ve güvenmek istemiyor. Diyeceksiniz ki güveni sarsacak çok durum oldu. Evet çok basit ortaklarda bile ortağın biri sözünden dönebiliyor. Önce tamam dediğine sonra “ben öyle dememiştim” diyebiliyor. Para, ego konusu çoğunluğu bozuyor.

İşte bu yüzden ortaklık kültüründe baştan açık konuşmak ve konuşulanları yazılı hale getirmek önemli.

İŞBİRLİĞİ GÜÇBİRLİĞİ

Çok ortaklı yapıların oluşması, yapılan ticaretin daha kurumsal ve sürdürülebilir hale dönüşümüne destek veriyor. KOSGEB’in uyguladığı, KOBİ’lerin tedarik, pazarlama, üretim, finansman benzeri alanlarda tek başlarına çözümünde zorlandıkları birçok soruna çözüm bulunmasını amaçlayan “İşbirliği Güçbirliği Destek Programı” ile KOBİ’ler arasında ortaklık ve işbirliği kültürünün geliştirilmesi amaçlanıyor. Devlet işletmelerin büyümesi için devamlı destek veriyor.

Sözün özü; ortaklık kültürümüzü bireysel olarak gözden geçirip katma değer yaratacak ortaklıklara sıcak bakmakta fayda var. Ekonomimiz için ortaklık mayasını tutturmak zorundayız. Ortaklık kültürü şirketlere değer katıyor.

Öğr. Gör. Tümay MERCAN

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi  Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü/ Yönetim Danışmanı

tumaymercan@hotmail.com   Twitter:Tümay Mercan@Tumaymercan  / Facebook:Tümay Mercan