0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

1

KOBİ’ler ekonomimizin kıymetlileri. Ezbere söylediğimiz bu ifadeyi TÜIK rakamları doğruluyor.

2019 verilerine göre tüm girişimlerin yüzde 99.8’ini KOBİ’ler oluşturdu.  İhracatı ağırlıklı olarak KOBİ’ler yapıyor. İthal edilen ürünlerin bir kıskı ise KOBİ’lerde işlenerek ihracat ürünü oluyor.

KOBİ’lerin hem çok sorunları var hem de birçok fırsatı barındırıyorlar.

Ekonomi için çok değerliler ama kendi değerlerinin ne kadar farkındalar? Günlük işlere gömülmüş bir halde yarını hesap ederken geleceği kaçırabiliyorlar.

AİLE ŞİRKETLERİ

Gerek yönetim tarzları gerekse gelişme konusunda birçok fırsatı da göremiyorlar. KOBİ’lerin bu sorunlarını aşmada bağlı oldukları, oda, birlik, dernek STK’ları önem taşıyor. İlgili STK’ların bazıları üyelerinin sorunlarına vakıf ve çözmeye çalışırken bazıları da bu kadar kabiliyetli değil.

Birçoğunun aile şirketi olması, aile içi anlaşmazlıklar, ortaklık sorunları, iş yapma kültürü, değişen dünya düzenine ve rekabet şartlarına ayak uyduramama, yetişmiş ve vasıfsız personel sorunu gibi KOBİ’lerin çok sorunu var. Buna rağmen şu anda belli bir düzende çalışıp işlerini yürütüyorlar.

PERSONEL SORUNU

Özellikle personel sorunu ciddi bir sorun. Yetişmiş, etik davranabilecek, disiplinli, kendi işi gibi çalışabilecek personel her KOBİ’nin sorunu neredeyse.

Bu sorun halledilmeden yeni yatırımda risklidir, büyüme çabaları da. Bu sorun aşılabilir mi? Elbette aşılabilir.

Aslında iş dünyasında çözümsüz sorun yok. İnsan eliyle oluşturulmuş ve bozulmuş düzeni yine insan eli, aklı fikri düzeltecek. Ama tek başına ve hemen olacak bir iş değil. Paydaşı çok. Bu sürece de KOBİ’lerin tahammülü yok.

Şimdilik günü kurtararak yuvarlanıp gidiyorlar. Ne zamana kadar, sorunlar önlerinde kocaman bir dev yumak olana kadar yuvarlanma yavaşlasa da devam edecekler.

Bu arada sorunların çözümü için çalışma yapılmazsa yuvarlanamadıkları, önlerindeki engeli aşamadıkları, başka bir yol bulamadıklarında ise durum sadece kendileri için değil ülke için vahim olacak.

Bu gün KOBİ’lerin “dayandığımız yere kadar dayanalım, sonra bakarız, satarız, savarız” demeye de hakkı yok.

KURUMSALLAŞ-MA

Bu günden önlem alıp, gereken işleri ve işlemleri gereken yerlerden talep edip hızlıca toparlanmaları, eksikleri görmeleri gerekiyor. Özellikle KOBİ’lerin yönetiminde kuşak değişimleri ile bölünme ve parçalanmaların olması da önemli bir kayıp.

Bölünüp parçalanmamak için kurumsallaşma önemli bir konu. Herkes farkında ama kurumsallaşmak da kolay değil. Kurumun, yöneticilerin davranışlarını değiştirmesi kolay olmuyor.

Aile şirketlerinde işin içine duygusallık girince dengeler bozulabiliyor.

Önümüzdeki 5 yıl birçok aile şirketleri için dönüm noktası olacak. Aile şirketlerinin kurucuları tecrübeli jenarasyon yönetimden çekilince kurumsallaşmış olan şirketler başarılı bir şekilde devam edecek, kurumsallaşamayanların bir kısmı bocalayıp toparlayacak, bir kısmı yok pahasına yok olacak.

GELECEK ŞUURU

Konuyla ilgili birçok kişi durumun farkında. Fakat farkında olmak yetmiyor. KOBİ’lere yönelik daha fazla güçlendirme çalışması yapılması için farklı, daha üst boyutta çalışmalara ihtiyaç var.

İlgili kurumların, STK’ların, KOBİ’lerin bu konuda mevcuttan daha fazla gayret göstermesi gerekiyor. Zaman hızlıca ve aleyhimize akıyor.  Ya değerlendireceğiz, ya yok olacağız. Milli servetin heba olmaması, işletme hafızalarının yok olmaması için hep birlikte gayret göstermek zorundayız.

Fakat KOBİ’lerin de danışmanlarla çalışarak destek istemeleri, gelişmek için daha farklı yolları denemeleri gerekiyor. KOBİ’ler uyumuyorlar ama gelecek konusunda daha fazla şuur gerekiyor.

Değerli KOBİ’ler danışmanlık için ayıracağınız küçük bütçeler geleceğinizi sağlamlaştırır. Kabuğunuzu kırmak için doğru destekler, fikirler alın gelişin.

Sözün özü; “KOBİ’ler geleceğimiz” sözü boşuna değil ama çok çalışmak lazım çok.

Öğr. Gör. Tümay MERCAN

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım B./Yönetim/İletişim Danışmanı tumaymercan@hotmail.com Twitter: Tümay Mercan@Tumaymercan /Facebook: Tümay Mercan