DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22349891,44%
İstanbul
27°

HAFİF YAĞMUR

13:16

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

132 okunma

İnsan ve Tabiat

ABONE OL
11/02/2023 17:58
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Korona virüs salgını nedeniyle şehirlerde bazı yasakların uygulanması sonucunda şehirlerde caddelerin, sokakların boşalması buraların sessiz kalması sonucu, yaban hayvanlarının şehir sokaklarına kadar inmeleri, acımasızca insanların onları buralardan nasıl kovdukları, hatta gaddarca davrandıkları anlaşılıyor.

Şehrin dışında yaşayan hayvanların şehre inmeleri, bana yaşadığım iki hususu hatırlattı.

Küçüktüm, ilkokula gidiyordum. Yaşadığımız yer küçük bir ilçe, bahar ayında kuşların yavrulamaya hazırlandığı günlerde, okula gidilmediği zamanlarda mahalledeki arkadaşlarla bağlara, bahçelere gezmeye gittiğimizde ağaçlara tırmanarak çıkan çocukların kuşların yumurtalarını alıp attıklarını görüyordum.  Yumurtaların sahipleri kuşlar ne kadar bağırsa, çırpınsa aldırış edilmiyordu. O zamanlarda aileler maalesef bu durumların iyi olmadığı anlatılmıyordu ki bu durumların yapılmasında mahsur görülmüyordu!. Şimdilere o ilçemize gidildiğinde maalesef yumurtaları kırılan kuşlar görülmüyordu.

1967 yılları sonbahar – kış mevsiminde vazifem icabı Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde, bir gün yaşı ilerlemiş kişilerle sohbet ederken, kendilerine sordum ‘‘- Buraya neden Pınarbaşı denmiş dedim.’’ Bana hem cevap verdiler ‘‘- Müfettiş Bey burası etrafı büyük bir ormanlıktı bizler öküzlerimizin su içmesi için görüldüğü gibi bu çokça akan suyun başına götürürdük. Gene bir gün gittiğimde suyun başında koskocaman bir ayı su içiyordu, yani buralarda böyle birçok hayvan yaşıyordu. Çoğu kişi çiftçiydi, çobandı. Akşamları bir yerde toplanır gördüklerimiz ve yaşadıklarımız yalan yanlış anlatır gülerdik. Ama önemlisi bazılarımızın anlattıkları o gün yaktıkları bir çam ağacıydı!. Birimiz hemen müdahale eder o da bir şey mi der. Sabaha içimizden birisi yaşayan koskoca bir çam ağacını yakar, akşam nasıl benim yaktığım ağacın alevleri buralarda da görüldü’’ der öğünürdü. Böyle böyle ormanı bitirdik, hayvanları kaçırdık gördüğünüz gibi her taraf bozkır oldu ve işte suyun çıktığı yerde bir ağaç bile kalmadı. Şehirde pınarın başında kaldı. Böylece buranın ismi Pınarbaşı oldu.

Evet bunları hatırladıkça, tabiat varlıklarını muhafazada ne kadar sorumsuz ve cahil olduğumuz anlaşılıyor. Bugün dahi eski cahiliyetin devam ettiği, şehrin sokaklarına kadar inen hayvanlardan anlaşılıyor. Şehirdeki ağaçlarda görülen papağanlar bu durumun delili sayılmaz mı ?! Hayvanlara yapılan yardımları, iyilikler, hayvanlar hiçbir zaman unutmazlar. Ama insanlar menfaatleri ile dostlukları paralel yürütürler. Elbette ki bu durum umuma şamil değildir.

M. Zeki SAYIN

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP
    300x250
    300x250r