DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22349891,44%
İstanbul
27°

HAFİF YAĞMUR

13:16

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

143 okunma

ESKİ TATLI “KÂR” LAR KALMADI

ABONE OL
05/11/2022 19:25
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Öyle bir zamandayız ki her şey birbirine karıştı. Herkes arada bir “ne oldu bize, nasıl bir toplum olduk” diye soruyor sanırım.  Kendimizi tanıyamaz olduk.  Bir tarafta mal ve hizmete ihtiyacı olanlar var diğer tarafta satanlar. Hiç kimse bir diğerinden, işinden memnun değil.

Müşteri fahiş fiyattan, üreten, satan kar edememekten şikayetçi.

Yıllardır söylüyoruz. Dünya bir değişim içinde ve bizler dünya dönerken bu değişimi yaşıyoruz. Fakat dünyanın döndüğünü kabul etsek de değişimi kabullenmekte zorlanıyoruz.

Artık kabul etmek gerekiyor. Eski tatlı karlar kalmadı.

Eski işler meslekler giderek azalıyor.

Müşteriler değişiyor.

Alışkanlıklar değişiyor.

İnsanların ihtiyaçları değişiyor.

Bu değişim yeni bir şey de değil.  Geçmişin kaybolan mesleklerini düşünün.  Artık o ürün ve hizmetlere ihtiyaç kalmadığı için kayboldular veya azaldılar.  Bu durum her dönem olacak. Dünya döndükçe değişiyor.

İçinde bulunduğumuz global kriz dolayısıyla karlar da azaldı. İşletmeler küçülmeye başladı. Bazısı kapanıyor. Üzücü bir durum. Ama hala işini devam ettirenler var.  Nasıl yapıyorlar?

GÜVEN SORUNUNU NASIL AŞACAĞIZ?

Kaliteli ürün/ hizmet, müşteriyi tanıyıp ihtiyacını belirlemek, uygun fiyatlandırma, devamlılık, güler yüz, işe odaklı çalışmak ve güven.

Güven birden oluşmaz derler, inanmayın. Kaliteli ürün/ hizmet, müşteriyi tanıyıp ihtiyacını belirlemek, uygun fiyatlandırma, devamlılık, güler yüz, işe odaklı çalışmak varsa, “güven” birden oluşur.

Şehirlerin, ilçelerin, bölgelerin merkez çarşılarında uzun yıllardır aynı işi yapan, yukarıdaki unsurları sağlamış esnaflar hala var. Müşterileri ile güven oluşturmuşlar.  Bu esnafların güven duygusu dükkanların dışına taşarak o bölgenin yabancısını bile etkileyecek, yabancıya kendini fark ettirecek hale gelebiliyor. 

Bu esnaflar farkında olmasalar da ahilik kurallarıyla işlerini yapıyorlar. Dükkanlarına girer girmez iyi bir karşılama ile şeffaflığı fark ediyorsunuz. Kalitesinden, hizmet ve ürününden emin, kapıdan giren müşteriyi tecrübeyle anlıyor. Fiyat makul, kısa gün karının cazibesine kapılmayacak kadar da iradeli. Yani güven oluşturacak unsurların hepsi var.

Özellikle vatandaşın durumunu anlayarak ürün ve hizmetini buna göre yönetiyor, dönüştürüyor.

BU DÖNEMDE HAK –HUKUK MESELESİ DAHA ÖNEMLİ

Bu dönemin insanları değişik bir dönem yaşıyoruz. Bu dönemi en az hasarla atlatmanın yolu, herkesin birbirinin zorluğunu anlamasından geçiyor. Sabırlı ve toplum odaklı olmak sanki bu dönemin anahtarı gibi. Çok kazanca değil, ayakta kalmaya odaklanmak daha doğru bir yaklaşım olacak sanki. Sadece kendinin değil, başkalarının da ayakta kalmasını sağlamak önem taşıyor.

Bu dönemde kimsede hak bırakmamak daha önemli. Hassas dönemlerde insanlar daha hassas olurlar. “Hep bana, hep bana” demek, karşısındaki kişinin hakkını vermemek, hakkı yokmuş gibi davranmak etik değil. Ama ne yazık ki bugünün insanı “hak hukuk” deyince mangalda kül bırakmayıp sonra kendisi hak yiyebiliyor.  Kendisine yapılan katkıyı yok sayabiliyor.  “Bu insanın bana bu kadar katkısı oldu, hakkını vermeliyim” diyemiyor.  Ahilikten bahsedip ahice davranamıyor. Başkasına hesap gününü hatırlatıp kendi hesap gününü düşünmüyor. İşte bunlar da değişim ve dönüşümün kötü izleri.  Bu dönemde parasal kar azaldı ama, manevi kar elde etmek kolaylaştı bu unutuluyor.

Sözün özü; Aslında dünya değil, insan dönüşüyor.  Neye dönüştüğünü bilemeden, nereye gittiğine bakmadan yol alıyor. Buradaki çok kar, çok kazanç, çok kandırma uğruna, bilerek ahiretteki geleceğini satıyor.

 

Öğr. Gör. Tümay MERCAN

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım B./Yönetim/İletişim Danışmanı tumaymercan@hotmail.com Twitter: Tümay Mercan@Tumaymercan /Facebook: Tümay Mercan

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP
    300x250
    300x250r