Futbol müsabakaları neticelerini gazetede takip ederken bizce çok enteresan bir şeyi okumak durumunda kaldım.
Japonlar Dünya futbol müsabakalarında gelebildikleri yere kadar gelebilmişler, sonra da bir yenilgi ile elenip veda etmişlerdir.
Gazete şöyle yazıyordu; ‘‘ Japonlar ayrılırken soyunma odalarını temizledikleri gibi stadyumda oturdukları yerleri de temizlemişler öyle ayrılmışlar.’’ (ayrıca resimleri de var.)
Bunu okuduktan sonra hemen gözlerimin önünden, kurulan semt pazarlarının kalkmasından sonra bırakılan pislikler (Çürük domatesler, portakallar daha neler neler. Hatta balıkçının sattığı balıkların temizlik artıkları!)
Peki, sonra, sonramı ne oluyor! O yerin Belediyesi Pazar saati bitince Loder’i, damperli kamyonunu, sulu temizlik aracını ve de onlarca işçisini göndererek Pazar yerini temizlettiriyor, yıkatıyor ve arabalarla toplanan çöpleri (tiksinecek derecede pis olan) kilometrelerce öteye naklediyor (döküyor) ve orayı kokutmaya devam ediyor.
Belediye’nin pazarcılardan aldığı üç beş kuruş, yapılan masrafı karşılıyor mu? Hiç zannetmiyorum. Tek tek hesap çıkarırsanız alınanı on kat arttırırsınız yine de karşılamaz. Biraz arttırsanız pazarcıların bağırtılarını susturamazsınız. Belediye muhalifleri de hemen bağıranların yanında yer alır. Gaddar belediye denir. Oysa her artı masraf bedeli pazarcılık yapmayan bizlerin cebinden çıkmaktadır.
Masrafı bir tarafa bırakır, görgüyü, eğitimi düşünürseniz Japonların davranışlarını da görürseniz daha ne kadar eğitilmemiz gerektiğini sizler karar verebilirsiniz. Böyle durumlarda büyüklerimiz şöyle derlerdi, ‘‘ Onlara yetişmemiz için daha çok fırın ekmek yememiz lazım.’’
Bu durumu yok etmek için tedbir almayan, bir müeyyide tatbik etmeyen Belediye yetkilileri de aynen onlarla eşit kültür ve görgüdedir denebilir.
M. Zeki SAYIN
RÖPORTAJ
19 gün önceRÖPORTAJ
27 Temmuz 2024YAZARLARIMIZIN KALEMİNDEN
27 Temmuz 2024EĞİTİM - KÜLTÜR
27 Temmuz 2024RÖPORTAJ
27 Temmuz 2024RÖPORTAJ
27 Temmuz 2024ŞİRKET HABERLERİ
27 Temmuz 2024