0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yıllar önce bir arkadaş, yol kenarındaki bordür taşlarının yüksekliğini cm olarak söylersen o ülkenin geri mi ileri mi olduğunu sana söyleyebilirim demişti. Bende ‘‘- Hadi canım bu taşlarla ileri ve geriliğin ne ilgisi var’’ demiştim. Ama hiçte öyle değil, doğru olduğunu yurt dışına çıkmaya başladığımda anladım. Özellikle Avrupa Devletlerinde tramvayla diğer vasıtaların yol ayrımını, kesiksiz bir çizgi ile yayalarla olan yol ayrımını da beş – on cm’lik bir bordür taşı ile ayrıldığını gördüm. Hiçbir otomobil ne kadar trafik sıkışıkta olsun çizgiyi geçme durumunda olmuyor. Bazı sürücüler ceza korkusundan olsa da, bazılarının da kesiksiz çizgiyi geçmenin bir kuralsızlık olduğu anlayışının hâkim olduğudur. Yayaların yürüme alanında da bir otomobilin park ettiği görülmemektedir. Bordür taşının yüksekliği isterse beş santim olsun.

Ülkemizde ise hangi şehirde olursa olsun öyle kesik çizgiymiş değilmiş hiç önemi yoktur. İki şeritli yolun bazen üç şerit, üç şeritli yolun beş şerit halinde otomobillerin dizildiğini görebilirsiniz. Yayaların gidebileceği yerlerde hiç çekinmeden, utanmadan birçok otomobilin ardı ardına park ettiğini görebilirsiniz. Bu durumun hak tecavüzü olduğu, hatta daha ileri bir ahlaksızlık olduğu anlayışı yerleşmiş değildir. Bu durumları önlemek içinde bordür taşlarının yüksekliğini böyle beş – on santim değil, otomobil kaç santimden çıkamaz anlayışı ile rahatlıkla otuz – kırk santim yüksekliğinde taşlar konabilmektedir. Bu durumu dahi jeeplerle aşabilenler olmaktadır.

Bu tip çalışmalar, konan yasaklar, gerekli eğitimin yapılamadığı yani o ülkede yaşayanların geri kalmış olduğunun göstergesi olmaktadır. Elbette ki yüzde yüzü böyledir denemez ama onlar hep zarardadır.

Şimdi birde moda haline gelen kasisler sık sık yapılmaktadır. Şehrin en güzel caddelerinde bile bunları görebilirsiniz. Çeşitli genişliklerde yapılan bu yol kabarıklıklarında arabanın altı sürtmekte bazı zararlara da sebep olabilmektedir.

Bir gün merak edip kasisi saydım üç kilometrelik yolda on bir kasis yapılmış. Bazılarında beş metre kala kasis levhası konmuşken bazılarında yok olmuş!.

Bakın İstanbul’un en güzel caddelerinden birisi olan Anadolu yakasındaki Bağdat caddesine. Orada baba parasıyla almış veya baba arabaları yarış yapan kaza yapanların yaptıklarını önlemek için yolda sık sık kasis yapma uygun bulunmuştur. Aile o yarış yapan çocuğuna terbiyeyi vermemiş, suç işleyene gerekli ceza verilmemiş, okullarda da yanlış hareketler beyinlere işlenmemiştir.

Yani anlayacağınız işte çok önce bordür taşı ile geri – ileri anlayışı söylenirken, birde kasis yaparak ileri hale gelinmiştir!!!

M. Zeki Sayın