0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İslami mücadelenin adıydı bizim için dava dediğimiz şey. Allah’ tan başka hiçbir güç, ilah olamazdı. Peygamberimizden gayrısını da önder edinemezdik. Biz Müslümandık. Zulüm düzeniyle, şer güçlerle mücadele edilmesi gerekiyordu.

Haramlardan kaçınmalı ve insanları haramlardan neden uzak durulması gerektiğine ikna etmeliydik. İnsanlığı helal olana özendirmeliydik.  En başta kendimiz yaşayarak göstermeliydik bunu.

Bize ait kavramlarımız vardı. Firavun düzeniydi beşeri sistemler. Modernizenin kültür emperyalizmine karşı onurlu bir mücadele veriyorduk kendimizce. Hak gelecek, batıl zayi olacaktı.

Derken…

Hülyalı günlermiş meğer o günler, şimdilerde kâbuslarına uyandığımız… Biz o günlerde verdiğimiz mücadelelerde mazlumlar adına haykırıyorduk.

Şimdilerde kocaman hayal kırıklıklarımızla ölümsüz sessizliğimiz var. Artık, birilerinin ganimet ve yağmasının adı oldu davamız. Makamına sığınmış cüce adamlarla kalabalık gözüktük o kadar.

İtiraz edecek olduk süfliliğe, enteresan şekilde biz icbar edildik. Tükürdüğümüz ne varsa yalar bulduk dilimizi; hani o haksızlığa karşı susan dilin sessiz şeytan olduğunu ısrar edeni… Reis bile yalnız kaldığını çaresizce haykırırken biz, kalabalığımızda kaybolduk.

Hülasa; adanmışlığımızın farkına varalım artık. Hazır olmadığımızı en azından kendimizle bile yüzleşmeyi beceremediğimizi fark edelim

Biz yaşarken oldu her şey! Bize ne oldu, göz göre göre?

Bin yıla ihtiyacı var der İbn-i Haldun, bir medeniyetin kendi dilini oluşturması için. Biz ise yüz yılda çarçur ettik dilimizi. Dil bilgimiz yok olunca, din bilgimiz de gitti elimizden, dün bilgimiz de! Bir aile müessesemiz kalmıştı elimizde; onu da cinsiyet eşitliği tuzağına yem ettik.

Bütün bunlar bizlerden birilerinin üç kuruşluk menfaatleri uğruna harcandı. Dönüşü olmayan yolun yolcularıyız artık.

Biletimiz, modernitenin tesislerinde dijital olarak kesildi. Homo sapienslik serüveninde homo sapıküs olarak… Bilim tanrısı transhümanizmaya kurban eyledi yığınları… Biz de kendi kendimize söylenmekle, gün tüketiyoruz, naçizane…

Ben paylaşımlarımda genel değerlendirmeler üzerinden yorumlarda bulunuyorum. Mesele parti meselesi değil. Çocuklar ve gençler derken hepimizin evlatları adına endişelerimi dile getiriyorum.  Cehalet derken hepimizi kastediyorum. Ülkemin ve insanlığın geleceğinden bahsediyorum. Politika benim işim değil. Elbette sandığa gittiğimde bir tercihim var. Devletimin güçlü olmasını arzuluyorum.

Mevcut siyasi liderler arasından benimle aynı mahalleden olana tabiidir ki teveccühüm olacaktır; ancak din, dil, gelenek karinedir benim için. Kültür ve sanatın diline de inanıyorum. vesselam.

Selam ve dua ile…                                                                              Hacı Arıcı