0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

1

Bir insanı iyi de kötü de yapan çevresindeki arkadaşlarıdır. Arkadaşların hayatımızın her dönemindeki etkileri tartışılmazdır. Okul arkadaşları, yurt arkadaşları, ev arkadaşları, askerlik arkadaşları, iş arkadaşları gibi…

Arkadaş edineceğimiz kişiyi iyi gözlemlemeli, seçimimizi ona göre yapmalıyız. İnsan, güvenebileceği iyi bir arkadaşın, samimi bir dostun varlığına en az anne-babası, kardeşi ya da eşi kadar ihtiyaç duyar. İyi gününde sevincini, kötü gününde üzüntüsünü ve kederini, ihtiyacı anında derdini ve tasasını yakınları kadar dostuyla da paylaşmak ister. Hatta yeri gelir ailesiyle, yakınlarıyla paylaşamadığı şeyleri onunla paylaşır.

Lakin kolay değildir, iyi bir dost edinmek ve aynı şekilde iyi dost olabilmek… Etkileri ve sonuçları itibariyle hem dünyadaki hem de ahiretteki hayatımızı etkileyen bu zor tercih, dikkatli olmayı gerektirir.

Malûmdur ki; insan kime yakınsa ona uyar, kim ile yiyip-içerse onunla hemhâl olur.

Arkadaş insanı doğru yola da götürebilir, yanlış yola da… Sohbetlerin ruh üzerinde büyük tesiri vardır. O halde insan daima iyi zatlar ile sohbette olmayı, bir nimet bilmelidir. Aksi takdirde ahlâk bozulur, diyanet zayıflaşır, şeref ve şan zevkle yüz tutar, hakiki istikbâl söner gider.

Arkadaşlık kurmak, güzel ahlâkın alametidir.

İnsanlarla anlaşmak, kaynaşmak, birbirini sevip arkadaş olmak güzel ahlâkın meyvesidir. Hele de arkadașlık takva, dindarlık ve Allah sevgisi üzerine kurulmuşsa çok değer kazanır.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) arkadaşın insan üzerindeki tesirini ve dini noktada ne kadar etkileyebilecek bir potansiyele sahip olduğunu “Kişi arkadaşının dini üzeredir. Kiminle arkadaşlık yapıyorsunuz, ona bakın.” sözleriyle anlatmaktadır.

Allah Râsûlü (sav) arkadaş seçiminin önemini de şöyle bir benzetme ile çok iyi açıklar: “İyi arkadaşla, kötü arkadaş misk taşıyan kimse ile körük üfüren kimse gibidir. Misk taşıyan ya sana onu ikram eder yahut sen ondan (miski) satın alırsın, ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren kimse ise ya elbiseni yakar ya da ondan kötü bir koku duyarsın!”

(Müslim, Birr, 146)

Kişi kalben muhabbet beslediği kişiyi huy itibariyle de taklit eder.

“Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” ~ Mevlânâ Celâleddin Rûmi ~

 atasözü de bunun en iyi açıklayıcısıdır. Bir kişi, arkadaşlarını veya yakın temas içinde olduğu kimseleri iyi seçmelidir. Eğer arkadaşları kötü alışkanlıklara sahip veya tembel kişilerse, bu kişiler ile dolaşıp aynı işleri yapmaktan bir süre sonra kötü yola girer ve kişi bundan olumsuz etkilenir. Aynı şekilde bir kişinin arkadaşları iyi huylu ise, faydalı işlerle uğraşıyorsa, her zaman ılımlı, sevecen, yardımsever ve hoşgörülüyse, kişiyi olumlu yönde etkileyecektir. Kimlerle vakit geçirilirse, onların ahlâkından mutlaka bir şeyler geçer. Çocuklarımız kötü bir ortamda yetişiyorsa ve arkadaşları kötü davranışlarda bulunuyorsa, bir süre sonra kötü huylu olurlar. Aynı şekilde iyi bir arkadaş çevresindeyse, hayatta çok daha başarılı ve iyi bir insan olurlar. Bu sebeple kişi kimlere meyilli olduğuna, kimlere muhabbet beslediğine dikkat etmelidir.

Mesela; birinin arkadaşı kitap okumayı seviyor ve sürekli okuduğu kitaplardan bahsediyor. Bir süre sonra bu kişi de o kitapları merak ederek okumaya başlar. Bir başkasının arkadaşı da sigara kullanıyor ve hırsızlık yapıyor. Zamanla o da arkadaşından sigaraya alışabilir ve hırsızlık yapabilir. Arkadaşlarımızı tanıyan kişiler de, bir ortamda onlarla göründüğümüzde arkadaşlarımızın özelliklerinin bizde de olduğunu düşünebilir. Bu da bizim adımızı iyi ise iyi yönde, kötü ise kötü yönde etkiler.

Çünkü fazilet ve diyanet sahiplerini sevenler onlarla birlikte olurlar. Edepsizlik ve inançsızlık sahibi kimseleri sevenler ve onlara taraftar olanlar da, onlarla hasrolunacaklardır. (Diriltileceklerdir)

(Ömer Nasuhi Bilmen)

Cafer Es-Sadık (ra) şöyle demiştir:

“Beş kişiyle arkadaşlık etme:

Bunlardan birincisi; Yalancı kimsedir. Çünkü yalancı kimse, seni aldatır ve gerçekleri yanlış anlamana sebep olur.

İkincisi; Ahmak kimsedir. Çünkü ahmak kimse, fayda vermek isterken sana zarar verir.

Üçüncüsü; Cimri kimsedir. Çünkü cimri kimse, kendisine muhtaç olduğun zaman seni terk eder.

Dördüncüsü; Korkak kimsedir. Çünkü korkak kimse, bir tehlike gördüğü zaman seni bırakıp kaçar.

Beşincisi; Fasık kimsedir. Çünkü fasık kimse, nefsi isteyince sana kötülük etmekten sakınmaz.”

Arkadaşın dünyaya karşı hırs ve tamah sahibi olmaması da lazımdır. Çünkü dünya hırsıyla başı dönmüş bir kimse, kendi kişisel çıkarından başka bir şey düşünmez ve arkadaşlık hakkını rahatlıkla buna feda eder.

(İmam Gazali / İhya-i Ulumi’d-Din)

Arkadaş olabilmek aynı şeylerden hoşlanmayı ve hemen hemen aynı karakterde olmayı gerektirir. İşte bu yüzden kimlerle arkadaşlık ettiğimize çok dikkat etmeliyiz. Kişi kişinin aynasıdır.

Selâm ve dua ile

–HACI ARICI–