DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22302521,29%
İstanbul
27°

HAFİF YAĞMUR

13:16

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

140 okunma

KARANLIK ÇÖKTÜ, DÜNYANIN ÜZERİNE

ABONE OL
11/02/2023 15:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dünya güvenli bir yer miydi?

Nereye baksak, hangi haberi okusak dengemiz altüst oluyor, moralimiz bozuluyor.

Karanlık çöküyor, dünyanın üstüne,

Hayatın yaşamın üstüne…

Umutsuzluk ve kargaşa bir canavar gibi ruhların sokağında…

Çocukların kalbinde deprem,

Ölü bakışlar,

Durgun zaman,

Ve boğulan nefesler…

Çocuklara muhteşem bir dünya armağan etmek varken, onları her türlü bela ve korkunun içine çekmek, onlara dünyayı cehennem etmek reva mı?

Allah’ım dünyamız ne hale geldi?

Daha doğrusu biz ne hale geldik?

İnsanın, hayatın, kadının çocukların korunmadığı, sevinemediği, huzur bulmadığı bir dünya neye yarar?

Neye yarar insan huzurlu değilse?

Neye yarar kadın mutlu değilse?

Neye yarar çocuklar güvende değilse?

Karanlıktan, karanlığın şerrinden ve şerri derin olanlardan Allah’a sığınmak lazım…

O yüzden Felâk Sûresi’nde; karanlık çöktüğü zaman, gecenin şerrinden Allah’a sığınmak gerektiği, ifade edilir.

— Felâk Sûresi —

(De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”)

Artık her şeyimiz var, ama hiçbir şeyimiz yok…

Aydınlık alabildiğine, ama dünya bir o kadar karanlık…

Evren dönüşte ve akışta, ama akıllar beyinler ve zihinler donmuş adeta…

Sineler sevgiden mahrum, mahrum olanlarsa sevgi bekler…

Artık iyiyi, kötüyü birbirinden ayıramaz hale geldik.

Düşünce iflas etti.

Adaletsizlik ve merhametsizlik yaşamı perişan eyledi.

Eğer bugünün çocukları sevgi ve güvenden mahrum, iyilik ve faziletten uzak olursa, yarının nasıl olacağını siz hayal edin…

Yarın olur mu düşünün?

Çünkü bugünün büyükleri de dünün çocukları idi.

Onlar sevgi ve dostluk içinde büyüdüğü zaman, yaşamları boyunca hep mutlu ve huzurlu bir kalbe sahip olacaklardır.

Elbette çok üzülüyoruz. Ama devir üzülme değil, çare ve çözüm yolları bulma vakti diye düşünüyorum.

Acilen aile akademileri kurulmalı, sevgi ve iyilik, adalet ve merhamet okulları açılmalı. Güzel ahlâklı çocuklar yetiştirilmeli. Yepyeni bir oluş ve doğuş içinde olmalıyız.

Neslini boş bırakan bir milletin dolu bir geleceği olamaz. Akıl ve ruh genetiği bozulmuş bir nesil, muhabbet ve sevgiden, iyilik ve güzellikten, şefkat ve merhametten bir şey anlamaz. Yepyeni bir çağın, hızlı bir akışın, bitmeyen bir hırsın içine girmiş akıllar, beyinler… Her şey çok hızlı, fakat alabildiğine durgun. Gönüller yosun kaplamış gibi…

Akıl ve tefekkürün olduğu yerde; yaşam ve aydınlık olur, iyilik ve fazilet olur, erdem ve ahlak olur, adalet ve merhamet olur. Aklı mantığı, düşünceyi kaybetmeye başladığımız zaman, artık karanlık çökmüştür. Nefsimizi, kendimizi çocuklarımızı emniyet ve selamete kavuşturmak gerekir. Son zamanlarda yaşadıklarımız, insanların ve çocukların başına gelenler, akılların çürüdüğünü, ruhların iflas ettiğini, ahlâkın çöktüğünü, gösteriyor.

Yoksa bu kadar, akıl ve izan dışı, ahlâk ve edep dışı birtakım hadiselerin olması mümkün değildir.

Akılsızlığın felaketi, cehaletin karanlığı demektir, karanlığın nefesi, insanın ve insanlığın ölümü demektir.

Ne yazık ki artık hiçbir şey güvende değil gibi…

İnsan tabiatı bozulunca, bozulmadık bir şey kalmadı. Ne şefkat ne merhamet ne de duygusallık. İnsan şimdi nefsini putlaştıran, dijital bir robot gibi. İnsanın ve insanlığın gülden bir dünya içinde nefes alması gerekirken, şimdi her yer bir felaket zincirinde.

Yaşamda en büyük mesele, önce emniyet ve güvendir, adalet ve merhamettir. Diyorum ki yaşam sevgimiz olmalı, özgürlük ve adalet yolunda insan emin olmalıdır. Erdem olmadan, ahlâk kuru bir kelimedir, fazilet ve iyilik olmadan, güzellik kokusuz bir güldür, irade ve karakter olmadan, zekâ tehlikeli bir oyundur.

Asıl kaygımız gittikçe kararan bir dünyada, kendimizle, özümüzle barışık yaşamak, hayatımızdaki kargaşayı engellemek, sonu gelmeyen savaşlardan kurtulmaktır.

Yaşam hakikatin ışığıdır, gönül sevginin kalbidir, insan evrenin merkezidir.

İnsanın sırrı sevgisinde, yaşam insanın kalbindedir.

İyi ve iyimserliktir gelecek,

Huzur ve esenlik içinde yürekler gülecek, masallarımızda hep iyiler kazanacak inşallah..

Gönül dostları;

Virüstü, yangındı, seldi derken felaketler, afetler hep peş peşe geldi ve hâlâ da gelmeye devam ediyor. Kur’an’da kıssalar anlatılırken, “bunda sizlerin ibret alması için hisseler vardır” buyurur, her şeyin sahibi Allah Celle Celâlûhu…

Acaba biz şeytan ve nefsimizin esiri mi olduk?

“Onlardan sonra yerlerine öyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar, şehvetlerine uydular. Bu yüzden azgınlıklarının cezasını çekecekler.” (Meryem Sûresi, 59)

Gönül dostları;

Tüm felaketlerin yaşandığı şu günlerde, Efendimiz’e (S.A.V.) salat-û selâm getirelim, devletimize, milletimize, ordumuza, güvenlik güçlerimize, sağlıkçılarımıza hülâsa tüm değerlerimize ve birbirimize, günahsız ağızdan dua edelim inşallah…

Dünya ahiret işlerimizde, yapacağımız hayırlı işlerimizde, Allah (c.c) yâr ve yardımcımız olsun inşallah…

Selam ve Dua ile…

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP
    300x250
    300x250r