0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Geçmişten günümüze aile şirketlerinin neslini devam ettirmesinin önemini belirten Ömer Karadeniz, “Kurumsallaşma, şirketlerin sonraki nesillere aktarılması için elzemdir. Aile şirketini kuran birinci kuşak, bunun bilincinde olup işini sahiplenir, gerektiğinde büyük fedakarlıklar yapar. Kendisinden sonra gelecek, şirketi yönetmeye aday olacak nesilden de bu şekilde düşünüp hareket etmesini ister. Bu durum gelecek kuşak için bir baskı oluşturabilir. Bu kapsamda karar verme mekanizmasının kimde olduğu önemli. Şirketi kuran ya da yöneten kuşak kendisinden sonra gelecek genç bireyler adına karar vermeye kalkıp, onları yönlendirmeye çalışıyorsa, bu kurumsallaşmanın yapısına aykırıdır. Yeni neslin iş hayatında vereceği karar çok önemli. Gençler hangi mesleğe sahip olmak istiyorsa onu seçmeli. Bu seçim birinci kuşağın istemediği seçim olsa dahi baskı yapılmamalı” dedi.

Aile İçi Şirketlerde Gençlere Güvenilmeli

Aynı zamanda İstanbul Sanayi Odası (İSO) Aile Şirketleri ve Kurumsallaşma Meclis Çalışma Grubu Başkanlığını da yapan Ömer Karadeniz, “Aile içi şirketlerde kurumsallaşmanın yapısı gereği gençlere güvenilmeli. Teknoloji ve dijitalleşmenin hayatımızın vazgeçilmez parçası olduğu bu zamanlarda bizler de kendimizi geliştirmeliyiz. Gençler nasıl davranır, neyi öğrenir, neyi merak eder, nasıl karar verir gibi durumlarda onları anlayarak, anlamaya çalışarak yeri geldiğinde takdir ederek güven aşılamalıyız. Bizlerden güven ve desteğini almış yeni bir neslin yöneteceği şirketin değer yargıları ancak bu şekilde kendilerinden sonra gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarılır ve kurumsallaşmanın sürdürülebilirliği sağlanır” dedi.

Aile Anayasası Bütünlüğünü Koruyabilmeli

Kurumsal şirketlerin geleceğini kontrol altına alabilmek adına, kuşaktan kuşağa geçiş aşamalarında güvenli bir ortam elde etmek için Aile Anayasasının önemine vurgu yapan Ömer Karadeniz, “Aile Anayasasının temelinde aile bütünlüğünün oluşumuna katkı sağlayacak ve koruyacak prensiplerin inşa edilmesi gerekir. Bunu yaparken de şirketin sürdürülebilirlik kapsamında birlik ve bütünlüğünü korunması en önemli unsurdur. Bu sayede aile şirketlerinin kurumsal kimliğine zarar gelmediği gibi aile üyeleri arasında parçalanma veya bölünme gibi riskler de ortadan kalkacaktır. Burada en önemli unsur; Aile Anayasasının uzun yıllar boyunca sağlıklı bir şekilde bütünlüğünü koruyabilmesidir” dedi.