0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye’de yolüstü otopark modelinin taşıtlara park yeri oluşturmak amacıyla günlük işleyişe ve trafiğe katkı sağladığını genel anlamda ve ileriye dönük bir çözüm sunmadığını ifade eden Balcı, “İstanbul halkının otopark ihtiyacı ciddi bir şekilde devam ediyor. Yolüstü otopark modelleri duran otoparkları ortaya çıkarttı. Duran otopark araçların cadde ve ana merkezlerde yolları kaplaması ile ayrı bir trafik sıkışıklığı meydana getiriyor. İstanbul’da meydana gelecek depremde yol üstünde park eden araçlar acil yardım araçlarının felaket bölgesine geçişine en büyük engel olacak. Halkın artçı sarsıntılarda araçlarına koşarak ailelerinin yanına hareket etmek istemesiyle trafiğin kilitlendiğine çok kez tanıklık ettik. Bunun en etkili çözümü tarihi yerlerde araç girişini kısıtlamak. Merkez yerlerde yer altı otoparkları yaygınlaştırmak dedi.”

İstanbul’da Otopark Doluluğu Yüzde Yüzün Üzerinde

Ulaşım probleminden öncelikli olarak otopark probleminin olduğuna vurgu yapan ParkExpert Genel Müdürü Selami Balcı, “İstanbul’da yol üstü parklanma ve yer bulamadım diyenlerin ikinci sırada oluşturduğu parklanma trafiğin yoğun olduğu yerlerde daha çok görülüyordu. Yakın zamanda hem arazilerin yapılaşma ile daralması hem de taşıt sahipliğinin artması ile her bölgede özellikle büyük konutların yer aldığı yerlerde daha fazla görülmeye başladı. Bu daha önce daha çok trafiğin yoğun olduğu caddelerde Fevzipaşa gibi ana arterlerde oluyordu. Şimdi artık İstanbul’un her yerinde özellikle de akşamları konut bölgelerinde olmaya başladı. Yani insanlar gün içindeki o dinamik parklanmayı akşam statik parklanma çeviriyorlar. Geldikleri konutlarında binasının parselinde otopark yeri bulamıyorlar. Dolayısıyla yol üstüne park ediyorlar. Bizim tespitlerimize göre yaptığımız araştırmalar ve elde ettiğimiz veriler artık İstanbul’un otopark kapasitesinin % 100’ ün üzerine çıktığını ortaya koyuyor. Bu doluluğu yüzde binlerle ifade edebiliriz.2015 yılında İstanbul’da tespit edilen otopark yeri kapasitesi 2 milyon 700 bindir. Bugün İstanbul’da Haziran ayı itibariyle trafiğe çıkan motorlu araç sayısı da 5 milyonu aşmış durumda. İstanbul’da şuan 2 milyon kapasiteli otoparka ihtiyaç var “ diye ekledi.

Arazi Yönetimini Kamu ve Özel Sektör Birlikte Yapmalı

İstanbul’da çok etkin bir arazi yönetimine ihtiyaç olduğunu söyleyen Balcı, “Otopark kaynağımız arazidir. Arazi yönetimimin ve planlamasının sadece kamunun değil otoparkçılık alanında yatırım yapan sektörlerinde katılımlıya birlikte ele alınmalıdır. Kamunun arazi yönetimine özel sektörün sunacağı farklı metotlar var. Birlikte yönetirsek İstanbul’da 2 milyon kapasiteli otopark alanını oluşturabiliriz. Bunu başaramazsak 10 yıl sonra bırakın şehirleri küçük ilçelerde bile kat ve kat bu sorunlarla karşılaşacağız. Dolayısıyla otopark problemine merkezi yerlerdeki özel sektöre ait yapıların altları, kamuya ait okulların, cami, sağlık ocağı ve kültür merkezi gibi kompleks binaların altlarıda büyük çözüm olacak. Bu yapılar inşa edilirken artık en önemli bölüm otopark olmalı ve otopark alanı bulunmayan bundan kaçınan kurumlara yapı izni verilememeli. Merkezi yollar üzerinde 5 bin 10 bin öğrencili üniversiteler var ama otopark kapasiteleri 200 ya da 500 araç. Üniversitenin açık otoparklarını kullanıyorlar. Zemin altı otopark yok. Bu yapılar planlanırken bağlantı yollarına çıkışı olan üniversiteden bağımsız en az 10 bin araçlık otoparklar yapılmalı” dedi.

Türkiye’de Otopark Tapusu Şart Koşulmalı

Artan taşıt sahipliği ve otopark kapasitesinin yetersiz olması ile şehrin her noktasında yolların, caddelerin, boş arazilerin ve kaldırımların araç park alanı olarak kullanılmasının hem trafik problemi hem de vatandaşların arasında fiziki müdahalelere varan adli sorunlar oluşturduğuna dikkat çeken Selami Balcı, “Mesela Japonya’da yol üstü parklanma neredeyse sıfıra yakındır. Türkiye’de özellikle İstanbul’da bu şu an için imkânsızdır ama bunu şimdiden planlayabiliriz. Mesela orada otopark tapusu dediğimiz araç alınırken verilen bir belge var. ParkExpert olarak geniş bir çalışma yapıyoruz.  Otopark yeri olmayana ikinci araç satışının yapılmaması noktasında bir çalışma… Araç alan kişi bir otopark yerini belgeleyecek ya da otopark yeri kiraladıktan araç sahibi olabilecek. Bu planlamayı kamu ve özel sektör olarak birlikte yapmamız zorunlu” diye vurguladı.