0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

 2050’de dünya nüfusunun yüzde 22’sini oluşturması beklenen yaşlı nüfus, şirketlerin üretim ve ihracat tercihlerini de değiştirecek. Değişen demografik yapı, şirketlere farklı fırsatlar sunacak.

Dünyada yaşam standartlarının yükselmesi ile ortalama yaşam süresi de artıyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2021’de 65 yaş ve üzeri nüfusun genel nüfusa oranı yüzde 12.3 iken bu oran 2050’de yüzde 22’ye yükselecek. Yine 2021 yılı verilerine göre en çok yaşlı nüfus yüzde 19’la Avrupa kıtasında bulunuyor. Yaşlı nüfusun artmasının Türkiye’den Avrupa’ya ihracat yapan şirketlerin de üretim ve ihracat tercihlerini değiştireceği öngörülüyor. Dış ticaret uzmanları, özellikle Avrupa ile ticaret yapan şirketlerin önümüzdeki 30 yılda üretim ve ihracat tercihlerini yaşlı dostu ürünlere kaydırması gerektiği konusunda hemfikir.

 
ÇOCUK NÜFUSU DÜŞECEK
 
Birleşmiş Milletler’in bir raporuna göre, dünyada 2047 yılında ilk defa yaşlı nüfus sayısı çocuk nüfus sayısını geçecek. Avrupa’nın en kalabalık ülkelerinden biri olan Almanya’nın halihazırda 81 milyon olan nüfusu, 39 yıl içinde 71 milyona düşecek.
 
Özellikle Avrupa ülkelerinde genç nüfus hızla düşüp yaşlı nüfus artarken, şirketlerin de ticaret merceklerini yeniden şekillendirmeleri gerektiğini söyleyen İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faik Tanrıkulu, yeni dönem planlarını yaşlılık üzerine yapanların bir adım öne geçeceğini ifade ediyor.
 
SAĞLIK ÜRÜNLERİ İHRACATI
 
Yaşlılara yönelik sektörlerin başında medikal geliyor. Trade Map verilerine göre, Avrupa kıtasındaki 28 ülkeye bebek arabası ve aksamları ihracatı son 20 yılda 1.7 kat artarken, tekerlekli sandalye ihracatındaki artış 10 katı geçti. Yine 2002 yılından bu yana göz bozuklukları için üretilen gözlüklerde Türkiye’den Avrupa Birliği’ne 10.9 katlık bir ihracat artışı söz konusu oldu. Yaşlı nüfusun artması ile birlikte bakım hizmetleri ve ürünlerine talebin de giderek artacağı düşünülüyor.
 
VÂRİS BULAMIYORLAR
 
Türkiye, yaşlı nüfusun artış gösterdiği ülkeler arasında yer alsa da halihazırdaki genç nüfusu avantaj olarak değerlendiriliyor. Avrupa’daki yaşlılık fırsat pencerelerinden biri de vâris yokluğundan kapanmak zorunda kalan şirketler. Tanrıkulu, Avrupa’ya yönelik ihracatta yaşlılık başlığının şirketlerin yeni mottosu haline geleceğini ifade ederken, “Bir diğer önemli nokta da vâris yoksunluğundan kapanmak zorunda kalan şirketler. Türkiye ihracat temsilcileri, bu yeni merceğin de önemle üzerinde durmalı” mesajını veriyor.
 
ÜÇÜNCÜ YAŞ TURİZMİ
 
Gümüş ekonomi olarak adlandırılan yaşlılık ekonomisi açısından Türkiye’nin bir diğer önemli avantajı, Avrupa’ya yakınlığı ve ılımlı iklimi. Dış ticaret uzmanları, Türkiye’nin Avrupa’ya üçüncü yaş turizmi bağlamında da hizmet ihracatı gerçekleştirebileceğini öngörüyor. Emekli olduktan sonra tatilini hem sağlığı açısından elverişli hem de kaliteli bir bölgede yapmak isteyen yaşlı nüfus, üçüncü yaş turizminin paydaşları arasında gösteriliyor. Uzmanlara göre, Türkiye’de genel turistlerin tercih etmediği ölü sezon olarak adlandırılan zamanların üçüncü yaş turizmi ile canlandırılabilmesi de yaşlılık ekonomisinin fırsatları arasında yer alıyor.

 HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL itohaber.com