Susam ve yeşil mercimek yıllar önce o kadar konu olmuş bir mahsul değildi, ama şimdilerde azlığından yetmezliğinden, hatta yurt dışından ithal edildiğinden yazılıp konuşulmaya başlamıştır. Yeşil mercimeğin zamanında üretilip ihraç edilirken, Kanada’nın bu mercimeği ülkemizden ithal ederek çoğaltıp şimdi de bize ihraç ettiği bilinmektedir. Peki bu ithalat nasıl önlenecek, nasıl üretilip çoğaltılacak ve tekrar ihraç edebilecek.! Finans kurumları, özellikle kamu finans kurumlarının buralara finans sağlayarak doğrudan kâr etmesi şart mı? Hükümet gerekli teşviki sağlayarak yeterince üretilmesini sağlayarak dövizin yurt dışına çıkarılması hatta ihraç edilerek döviz kazancının sağlanması dolaylı bir kar elde etmek değil midir? Devletin kasasının büyük bir bölümü boşalırken, küçük bir kasanın dolması neyi halleder ki! Gelin meseleyi düşünerek birlikte çözelim.
Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı susam üretiminin gittikçe azaldığını, azalanın da yurt dışına kaçtığını susam ithalatının son iki yılda %15 artarken 29 yılda susam üretimimizin 45 bin tondan 18 bin 410 tona gerilediğini ekilebilen alanın ise 940 bin dekardan 280 bin 316 dekara düştüğünü yüksek sesle dillendirmektedir. Ve de yerli tohumun yeniden çoğaltılması ve bunun için teknik yardım ve teşvikin tez elden yapılması gerektiğini söylerken ilerde susamlı mamullerden mahrum kalınabileceğini de işaret etmektedir.
Biz rahata çok mu alıştık. Köylü şehre indiğinde yumurtasını, yoğurdunu marketten alıp gidiyorsa elbette samanda ithal edilecek, karpuzda.
Lütfen meseleleri tek tek inceleyerek çözmeli ve neticeye ulaşmalıyız. Çözüm anahtarı ise kamu finans kuruluşlarının krediyi ağırlıklı olarak ithal ikameli projeye yönlendirmeleri olsa gerek.
M. Zeki SAYIN
ŞİRKET HABERLERİ
15 gün önceGENEL
15 gün önceGENEL
16 gün önceŞİRKET HABERLERİ
16 Eylül 2024RÖPORTAJ
16 Eylül 2024RÖPORTAJ
16 Eylül 2024YAZARLARIMIZIN KALEMİNDEN
16 Eylül 2024