DOLAR 34,1504 -0.16%
EURO 37,7704 -0.19%
ALTIN 2.909,05-0,48
BITCOIN 2051460-2,21%
İstanbul
20°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

143 okunma

Şekib Avdagiç, Enflasyonla mücadele, sadece hükümetlerin görevi değil.

ABONE OL
01/04/2022 05:46
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Enflasyonla mücadelede beklenti yönetiminin önemine dikkat çeken Başkan Avdagiç, şöyle devam etti: “Enflasyonla mücadeleye, sadece hükümetlerin görevi olarak bakmıyoruz. Bu mücadelede başarı ancak, toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğu, dayanışması ve fedakarlığı ile sağlanabilir.”

Gıda gibi temel ihtiyaç maddelerinde girdi maliyetlerini düşürecek desteklerin, enflasyonla mücadeleye ciddi katkı vereceğini anlatan Avdagiç, “Tarımda kullanılan enerji, gübre ve akaryakıt gibi girdilerde sağlanacak ilave destekler, bu dönemde özellikle etkili olacaktır” diye konuştu.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Oda’nın nisan ayı olağan Meclis Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada; enflasyonla mücadelede başarılı olabilmek için toplumun tüm kesimlerine sorumluluk düştüğünü vurguladı. Enflasyon konusunun küresel bir olguya dönüştüğünü hatırlatan Şekib Avdagiç, şöyle devam etti: “Enflasyonla mücadeleye, sadece hükümetlerin görevi olarak bakmıyoruz. Bu mücadelede başarı ancak, toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğu, dayanışması ve fedakarlığı ile sağlanabilir. Biliyoruz ki, enflasyonda piyasadaki fiyat gelişmeleri kadar fiyatlara ilişkin beklentiler de önemli rol oynuyor. Paniğe kapılarak ileriye yönelik fiyatlama davranışlarını abartmak, beklenti marjlarını olağanın üzerine taşımak yarar değil, toplumun tüm kesimleri için zarar getirir.”

GİRDİ MALİYETİ DÜŞMELİ

Başkan Avdagiç, daha etkili sonuçlar alınabilmesinde, nihai ürün fiyatlarına getirilen vergi indirimleri kadar kaynakta maliyetleri aşağı çekecek tedbirlerin de önemli olduğuna dikkati çekti.

Özellikle gıda başta olmak üzere temel ihtiyaç maddelerinde girdi maliyetlerini düşürecek desteklerin, enflasyonla mücadeleye ciddi katkı vereceğine işaret eden Avdagiç, “Dolayısıyla tarımsal ürünlerin üretiminde kullanılan enerji, gübre ve akaryakıt gibi girdilerde sağlanacak ilave destekler, bu dönemde özellikle etkili olacaktır ve enflasyonla mücadeleye büyük katkı verecektir” ifadesini kullandı.

Avdagiç, imalat aşamasında ödedikleri KDV’leri istisna kapsamına alabilen ihracatçılara, bunun yerine ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yapılması imkanı getirilmesinin önemli bir kolaylık olduğunu vurguladı.

ENERJİDE ODAK ÜLKE

Şekib Avdagiç, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla Avrupa’da başlayan savaşın küreselleşmede yeni bir sürece girildiğine işaret ettiğini belirterek, Çin’in yeniden kapanması ve Rusya-Ukrayna savaşının, tedarikte Türkiye’nin öne çıkan avantajlarını kalıcı hale getirmesi için önemli bir fırsat penceresi açtığını söyledi.

Dünyada enerji alanında dengelerin hızla değişmeye başladığı bir döneme girildiğinin de açıkça görüldüğünü vurgulayan Avdagiç, şöyle devam etti: “Avrupa’nın doğalgazda Rusya’ya bağımlılığı kırmak için giriştiği arayışlarda, Türkiye stratejik bir rol üstlenmeye hazırlanıyor. Doğu sınırlarımızdan Avrupa’ya taşınan gazın artırılmasının yanı sıra, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu gazının taşınmasında da en avantajlı güzergahın Türkiye olduğunda, tüm taraflar arasında güçlü bir mutabakat var.”

Avdagiç, yenilenebilir kaynakların önemi ve aciliyeti öne çıkarken, diğer yandan da mevcut enerji kaynaklarında arz güvenliğini sağlamak için arayışların hızlandığına dikkati çekerek, “Görünen o ki, yeni enerji politikalarının odağındaki ülkelerden biri de Türkiye olacak” ifadesini kullandı.

TÜRKİYE GERÇEK ANLAMDA ‘HUB’ OLDU

Gelecek dönemin, coğrafyanın nimetlerine açılan tüm kapıların aralanacağı bir dönem olabileceğine işaret eden İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Gelişmeler gösteriyor ki, bugüne kadar içinde bulunduğu zorlu coğrafyanın külfetiyle baş etmeye çalışan Türkiye, jeostratejik konumunun avantajını bir kez daha yaşayacak” değerlendirmesinde bulundu.
 
Avdagiç, tedarik ve lojistik avantajlarının sanayide, tarımda, taşımacılıkta ve enerjide Türkiye’ye gerçek anlamda bir ‘hub’ kimliğini kazandırabileceğini söyledi.

Avdagiç, şunları kaydetti: “Ortaya çıkan potansiyel eşsiz. Türkiye, Batı’nın ‘üretim, yatırım ve lojistik’ üssü haline gelmeye, belki de hiç bu kadar yakın olmamıştı. Bunu ülkemizin ‘aracı’ değil, ‘üretici’ özelliğini geliştirecek şekilde kullanabilirsek, büyük başarılar bizi bekliyor. Özetle Türkiye, bu süreçte, bölgesindeki hiçbir ülkenin vazgeçemeyeceği bir konuma yükseldi. Sözgelimi lojistik sıkışıklığından muzdarip olan Avrupa, Türk nakliyecilerin geçişlerine koyduğu engelleri, kısa süre önce birbiri ardına kaldırmaya başladı. Kuzeyde Rusya, güneyde Irak, Türk tarım ürünlerine çeşitli gerekçelerle koydukları ithalat yasağından vazgeçti. Küreselleşme yeni bir kırılmayla karşı karşıya kalmışken, bu yeni kırılma sürecinde, potansiyelimizin işaret ettiği üst lige çıkabilmemiz için elimizi çabuk tutmamız gerekiyor. Yine kanaatime göre, makro dengelerinde istikrarı sağlayan, kırılganlıklarını azaltan, üretimi ve yatırımı olabildiğince teşvik eden Türkiye, dünyadaki yeni güç dengesinin önemli oyuncularından biri olacaktır.”

YENİ FİYAT FARKI DÜZENLEMESİNDE MESAFE ALINDI

Avdagiç, kamuya iş yapan müteahhitler için yeni fiyat farkı düzenlemesi ve tasfiye hakkı için yapılan çalışmanın sonucunu beklediklerini söyledi. Avdagiç, şöyle konuştu: “Neredeyse 2 yılı aşkın bir süredir sürekli gündeme getirip hükümetten talep ettiğimiz “Kamuya iş yapan müteahhitler için yeni fiyat farkı düzenlemesi ve tasfiye hakkı” tanınmasında merhale kat edildi. İnşaat ve taahhüt alanında çok sayıda üyesi bulunan İTO olarak, bu konuyu takdirle karşılıyor ve çalışmaların en kısa zamanda tamamlanarak icraya geçilmesini bekliyoruz. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye teşekkür ediyorum.”
 
140 YILLIK ZENGİN ARŞİV AÇILIYOR

“Yaklaşık 3 yıl süren bir çalışma sonrasında İstanbul Ticaret Odası’nın 140 yıllık tarihiyle neredeyse yaşıt olan bütün gazete ve dergi sayılarımızı dijitalleştirerek internet ortamına taşıdık. Ancak bizim İstanbul Ticaret Gazetesi Arşivi (İTGA) Projesi adını verdiğimiz bu hizmetimizi benzersiz kılan çalışma, araştırmacıların Arap alfabesi ve Latin alfabesiyle arama yapabilmeleridir. Böylece iktisatçılar, tarihçiler ve iktisat tarihçileri ile meraklılar başta olmak üzere tüm araştırmacılar için emsalsiz bir kolaylık sağladık. İnanıyorum ki, artık Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi iktisadi tarihimiz daha ayrıntılı ve hatadan uzak bir şekilde yazılabilecek.”

İTO Meclis Başkanı Öztürk Oran; İcraatların meyvesini almak için biraz sabır lazım

İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, Oda’nın nisan ayı Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “İlk çeyreğe, Rusya-Ukrayna savaşı damga vurdu. Rusya ve Ukrayna’nın içinde bulunduğu çatışma ortamı bir süre daha devam edecek gibi gözüküyor. Türkiye’nin bu süreçte dünyaya örnek olan arabuluculuk rolü de barış ve huzur tesis edilene kadar devam edecek” dedi. İki ülke arasındaki savaşın Türk iş dünyasına çok yönlü etkilerinin olduğunu söyleyen Oran, “Süreci, ticaretimizi sekteye uğratmayacak şekilde yürütmeye çalışıyoruz. İki ülkeyle ticaretimizin aksamaması için ödeme sistemlerinin kesintisiz çalışması, lojistik imkanların artırılması ve turizmdeki etkilerin en aza indirilmesi gerekiyor” dedi.

Oran, “Hem TOBB nezdinde hem de kişisel temaslarımız sırasında iş dünyasından gelen önerileri hükümetimizle detaylıca paylaşma imkanı bulduk. Burada iyi işleyen bir mekanizma var, hükümetimiz alabileceği tüm aksiyonları hızla hayata geçiriyor. Atılan adımların iki ülkeyle ticaretimizi kalıcı şekilde kolaylaştıracağını düşünüyorum” diye konuştu.
 
ART ARDA YATIRIMLAR

Yerkürenin sorununun enflasyon, çatışmalar ve pandemi olduğuna dikkat çeken Öztürk Oran, şöyle devam etti: “Kolay bir süreçten geçmiyoruz. Dünyadan izole de yaşamıyoruz. Küresel sorunlarla müdahale şansı kısıtlı olan Türkiye de bu durumdan payını alıyor. Biz enerjimizi, değiştirebileceğimiz alanlara yoğunlaştırmalıyız ki, gelecekte, dünyanın şartlarında çok daha belirleyici olabilelim.

Oran, Türkiye’de art arda yapılan yatırımlara da değinerek, “Geçen hafta Togg fabrikasındaydık. Ondan önceki hafta 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışındaydık. Bu yatırımlar küresel etkileri olan, ülkemizin kaderini değiştirecek adımlar. Bu icraatların meyvesini alabilmek için biraz sabır ve iş dünyasının fedakarlığı gerekiyor” dedi.

MECLİS’TEN YANSIMALAR

TAKIDA TAKSİTLENDİRME 8’E ÇIKSIN

Ercan Özboyacı-Kuyumculuk Meslek Komitesi: Türk mücevher sektörü, stratejik bir sektör. Dünya ihracatında yüzde 6’lık bir paya sahip. Türkiye 10 milyar dolar ihracat gerçekleştirirken, bir gram üretim yapmayan Dubai, 20 milyar dolar ihracat yapıyor. Kuzey Afrika ve Türk Cumhuriyetleri’nden döviz çıkartmak çok zor ama altın çıkartmak zor değil. Dubai bu kıymetli pazarları kendine bağlamış durumda. Dahili işleme rejimi ile birlikte ülkeye altın getirilmesindeki sınırlamalar kalkmalı. Düğünlerin ve turizmin tekrar canlanmasıyla takı talebi tekrar başladı. Stokların erimesi için kredi kartına 8 taksit değil, 12 taksit yapılmasını talep ettik, fakat bu şimdi de 3’e düşürüldü. En azından tekrar 8 taksite çıkartılmasını talep ediyoruz. 2020 yılında 10 kilo altın 3 milyondu. Pandemi ve savaş ile beraber 10 kilo altın 10 milyon oldu. Devlet diyor ki, “Senin 3 milyonun 10 milyon oldu. O zaman aradaki 7 milyonun vergisini ver.” Hiçbir vergi anlayışında sermayenden vergi almak yoktur. Bunun düzeltilmesini istiyoruz.

SAHTE OTO KİRALAMACILARA DİKKAT

İlhan Yılmaz-Taşıt Kiralama ve İlgili Hizmetler Meslek Komitesi: Oto kiralama sektöründe araç kiraya verildiğinde kaza gerçekleşirse, aracı kiraya veren şirketin müteselsil sorumluluğu var. Bu, hiçbir sektörde yok. Bir süre önce trafik cezalarının plakaya yazılmasından kurtulduk. Aynı işlemin kazalarda da uygulanması gerekiyor. Oto kiralama yoluyla araçların çalınması, emniyeti suistimal sayılıyor. Ağır bir cezai müeyyidesi yok. Organize şekilde oto kiralama şirketlerinden araçlar çalınmaya başladı. Otomotiv sektöründe ortalama 42 bin araç pert oluyor. 1.200’ü hurda olurken, diğerleri tekrar piyasaya sunuluyor. Yurtdışında ağır hasarlı araçların yapımında araç muayene istasyonları daha faklı bir gözle bakıyor ve eğer kusurlu bulursa o aracın trafiğe çıkmasını yasaklıyor. Bunun kontrol altında yapılması lazım. Ayrıca, bayram tatilinin yaklaşması ile günlük araç kiralama sayısı artıyor. Sahte oto kiralama şirketleri de piyasaya çıktı. Tüketiciyi uyaracak çalışmalar yapılmalı.

FOTOKABİN SORUNU ÇÖZÜLMELİ

Ali Uluoğlu-Fotoğrafçılık Meslek Komitesi: Daha önce üzerinde durduğumuz kamu kuruluşlarındaki fotokabinler sorunumuz halen devam ediyor. Çözülmesi için birçok girişimde bulunduk. Pandemiden önce Ankara’da yetkilileri ziyaret ettik. Çözüm talebimize olumlu yaklaştılar fakat bir gelişme olmadı. Yine bu konuyla alakalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi de metro istasyonlarına fotokabinler koymaya başladı. Fotoğrafçılıkta 5 bine yakın esnaf var. Fotokabin gibi uygulamalar esnafın önünü kesiyor, mağdur ediyor. Fotokabin meselesine çözüm talep ediyoruz. Fotografçılar; kira ödüyor, vergi veriyor, personel çalıştırıyor, istihdam sağlıyor. Fotokabinlerin böyle bir masrafı ve ülkeye katkısı yok.

YERLİ PİK DEMİR İMALATINA YENİDEN BAŞLAMALIYIZ

İsmail Hakkı Öksüz-Döküm ve Metal İşleme Meslek Komitesi: Sektörümüzün son günlerde iki ana problemi var. Ferroalyaj sorunumuza enerji fiyatları da eklenince bir çıkmaza düştük. Türk metal sektörü ürünleri, maliyetlerindeki artışlar nedeniyle yabancı alıcılar tarafından artık tercih edilmiyor. Sektörümüze enerji konusunda destek verilmeli. Malzeme fiyatlarındaki ve enerji maliyetlerindeki artış nedeniyle ihracatta önemli fırsatlar olmasına rağmen bu fırsatları maalesef değerlendiremiyoruz. Organize sanayi bölgelerinde elektrikte indirimli tarife uygulanmalı. Ayrıca yenilenebilir enerji yatırımlarına en az yüzde 70 hibe destek verilmeli. Döküm ve metal sektörüne enerji alanında destek vermek ülkemize çok daha büyük bir kazanç olarak geri dönecektir. Çünkü ihracatçı ve ülkemize döviz kazandıran bir sektörüz. Döküm piki konusunda da önemli bir sorun yaşıyoruz. Rusya-Ukrayna savaşı hammadde tedarikini de olumsuz etkiledi. Sektör yılda 1 milyon ton pik demir ithal ediyor. Bunun yüzde 70’i Rusya ve Ukrayna’dan geliyordu. Bundan 20 yıl önce pik demiri yerli üretimle karşılanabiliyordu. Acilen yerli ve milli pik demir imalatına dönmeliyiz. Kardemir ve İsdemir yerli pik demir imalatına acilen başlamalı. Alternatif ülkelerden tedarik kısa vadede mümkün değil.

ŞEKERE ERİŞİM PROBLEMİ DEVAM EDİYOR

Mehmet Yıldırım-Baklava, Pasta ve Şekerli Mamüller Meslek Komitesi: Tarım ve Orman Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde üreticilere de şeker verileceğini açıkladı. Bu açıklamadan bir hafta sonra Türkşeker, şekerin kilosunu 295 TL’den 550 TL’ye çıkardı. Diğer şeker fabrikalarını aramaya başladık. En yakın Ankara’yı bulduk ama onlar şehir dışına şeker verilmediğini açıkladı. Biz de Susurluk Şeker Fabrikası’nı aradık. 40 çuvala kadar alabileceğimizi söylediler. Fakat 40 çuval için hiçbir nakliyeci oraya gitmez. Biz de dedik ki, ‘12 firma birleşelim, alalım’. ‘Olur mu?’ dedik, ‘Olur’ dediler. Tam firmalar birleşti, fakat fabrika yeni kuralları gereği bazı suistimallerin tespit edildiğini, bu yüzden artık çoklu alıma izin verilmediğini açıkladı. Yani bizim şeker problemimiz hâlâ devam ediyor. Aynı şekilde fıstık problemimiz de… Basında kar yağacak açıklaması duyulduğu an bazı fırsatçılar hemen fıstığa zam yapıyor. 10 senedir bu konuya çözüm arıyoruz.
 
KÜRKTE ÖTV YENİDEN DÜZENLENSİN

Mehmet Musa Evin-Deri, Kürk ve Saraciye Meslek Komitesi: Deri ve Konfeksiyon sektörü, savaştan en fazla etkilenen sektör. Deri konfeksiyoncuları olarak dünyada sayılı bölgelerle çalışabiliyoruz. O bölgenin soğuk olması ve deriyi sevmesi lazım. Bizim beklentimiz, Rusya ve Ukrayna’ya ihracat yapan firmalara kredi kolaylığı tanınması. Yoksa bizim sektörümüz yok olacak. Bir de kürk sorunumuz var. Kürkte yüzde 25 ÖTV uygulanıyor. Bununla ilgili düzenleme yapılmasını istiyoruz.

REKORLARLA DOLU BİR FUAR DÜZENLEDİK

Berke İçten-Ayakkabı ve Ayakkabı Yan Sanayi Meslek Komitesi: 29 Mart-2 Nisan tarihlerinde 66. AYMOD-Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı’nı İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirdik. Bu fuarda, hem ilkleri yaşadık hem de rekorları kırdık. İlkleri yaşadık; çünkü sektörümüz bu fuarı kendi bünyesinde yaptı. Başında olduğum Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneğimizin bağımsız anonim şirketi tarafından yani sektörümüzün kendisi tarafından organize edilmesi önemli bir gelişmeydi. Bu fuar, 33 yıldır aralıksız ve senede iki kez düzenleniyor. Avrupa’daki fuarların küçüldüğü bir ortamda 32 bin 400 metrekare stant alanında fuar düzenleyerek bir rekora da imza attık. Toplam 6 salonda 60 bin metrekare brüt alanda gerçekleştirdik. Fuarımızın açılışına Başkanımız Şekib Avdagiç’in de katılması bizleri çok mutlu etti. İtalyan ve Portekiz ayakkabıcı derneklerinin de takip etmesi ayrıca önemliydi. Rusya bölgesindeki sorunlar nedeniyle oradaki fuarları buraya kaydırmak istediklerini söylediler. Sonraki fuarlarımız için İtalyan ve Portekiz üreticilerin de katılımını talep ettiler. İlgileri bizleri mutlu etti. Fuara 424 firma katıldı. 20 bine yakın ziyaretçi geldi.

OTOMOTİVDE ÖTELENMİŞ 1 MİLYON TALEP VAR

Ziya Alp Gülan-Motorlu Taşıt Satış ve Servisi Meslek Komitesi: Yurt içinde otomobil ve hafif ticari araç satışında 2016 ve 2017 yıllarında yaklaşık 1 milyona ulaştık. Ancak sonraki yıllarda düşüş yaşandı. 2018’de 610 bine, 2019’da 480 bine, daha sonraki yıllarda 772 bin civarına geriledi. Yani aslında ötelenmiş 1 milyon talep var. Ancak ülkemizde otomotiv sektöründeki vergi yükü malum. Yüzde 50 ile yüzde 80 arasında barem var. Mart ayında satışlarımızda ciddi bir düşüş oldu. Vergiler bu şekilde devam ettiği müddetçe sorun devam edecek. Başka bir sıkıntı, metal ve nakliye gibi maliyetlerdeki artış nedeniyle yılsonuna kadar otomotivde yüzde 25’e yakın bir zam beklentisi var. Bir örnek vermek gerekirse, Rusya- Ukrayna savaşında paladyum fiyatının artması nedeniyle sadece içten yanmalı motorlarda 200 dolarlık artış var. Mart ayında hibrit ve elektrikli otomobil satışında yüzde 13 artış oldu. Bu durum ise yaklaşmakta olan hibrit ve elektrikli otomobil dönemini gösteriyor. Türkiye’de 25 milyonluk araç parkı var. Bunun 18 milyonu binek otomobil ve hafif ticari araç kategorisinde. Türkiye’de her bin tüketiciye 167 binek otomobil düşüyor. Yani çevremizdeki ülkelerin üçte biri seviyesinde ve önemli bir potansiyel var. İkinci el otomotiv ticaretinde üç aracın üzerinde satışta yetki belgesi şartı var. Devletimiz yaklaşık 15 yıl önce bir karar verdi, “Bu iş konutların olduğu yerde değil, sitelerde yapılsın” dedi. Yani satış yerleri konusunda da kriterler getirdi. Ancak şimdi 15 yıl sonra tekrar geriye dönüş işaretleri verildi. Buradan geri dönülmeye çalışılması sektörde sıkıntı yaratır. Çünkü sitelere yatırım yapıldı. Diğer bir konu stokçuluk suçlamaları. Tescili yapılmış, plakası çıkmış araçlara stokçuluk muamelesi yanlıştır.

GÜMRÜK MÜŞAVİRLERİ LİMANLARA GİREBİLSİN

Serdar Keskin-Gümrük Müşavirliği Meslek Komitesi: Limanlara gümrük izin belgemiz olduğu halde giremiyoruz. İçişleri Bakanlığı’nın yönetmeliğine takılıyoruz. Limanlara girişte gümrük müşavirleri ve yardımcıları istinası olmalı. İthalat yapıyorsunuz ve ithalat yaptığınız firma iflas ediyor. O firma kapandıktan sonra firmaya gelen bütün cezalar, o beyannameye imza atan gümrük müşavirine geliyor. Danıştayda böyle birçok dava var. Düşünün bir avukat 100 milyonluk bir davaya giriyor, kaybediyor, üstüne bir de avukatlık ücreti alıyor.

MESLEKİ EĞİTİMDE ORTAK ÇÖZÜM ÜRETEBİLİRİZ

Orhan Albayrak-Eğitim Meslek Komitesi: Meslek liselerine hamilik yapıyorum. Mesleki eğitimin de içindeyim. Cumhuriyet kurulduğundan beri mesleki eğitime bu kadar çok önem veren bir Milli Eğitim Bakanımız olmadı. Meclis Üyesi arkadaşımız Mehmet Yıldırım, mesleki eğitim konusunda bir projesi olduğunu söyledi. Projenin desteklenmesi için ortak çözüm üretebiliriz.

HABER: MÜGE BİBER – ŞEREF KILIÇLI

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP
    300x250
    300x250r