0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Enerji ve tabi kaynaklar bakanlığımızın kömüre dayalı AR-GE çalışmalarını hızlandırması,  sektörümüzün can çekişen yerli kömür üretimini gerçekleştiren firmalarımızın yüreğine su serpti diyerek başlamak istiyorum. Ayrıca sürekli üzerinde durduğumuz enerjide çeşitlilik prensibini şiar edinme girişimleri de takdire şayan gelişmelerden bir diğeri.

Doğalgaz ithalatında da tek bir ülkeye bağımlılığı %50 nin altına düşürme çabaları da olumlu adımlardan birisi diyebiliriz. Yeni enerji bakanımızı sektörümüzde ve enerji konusunda sorumluluk taşıyan birisi olarak da tebrik ediyorum buradan. Enerjide yerli kaynaklara öncelik tanıma çalışmaları, kömürü doğal çevre ve insan hayatına zarar vermeden enerjiye dönüştürme çalışmalarına başlamak (hem de göreve gelir gelmez) her türlü takdire şayan bir sorumluluk örneği. Kömürün enerji olarak kullanımının dışında değişik sanayi dallarında değerlendirme çalışmalarına da hız verilmesi bir başka mutluluk verici haber.

“Petrolden elde edilen bütün ürünler kömürden de elde edilir” gerçeğinden hareketle (çevre dostu bir şekilde enerji olarak tüketiminin dışında) her türlü sıvı yakıt yani benzin, mazot vs üretimi çalışması, kömürden gaz elde edilmesi çalışması, kömürden gübre üretilmesi çalışması, kömürden hümik asit üretilmesi, üretilen hümik asitin süt ineklerinin bağışıklığı üzerindeki etkilerinin tespitine yönelik çalışmaların başlamış olmasını da büyük bir sevinçle karşılıyoruz. Sanki yıllarca savunduğumuz ama bir türlü hayata geçirilemeyen ülkemiz için çok elzem olduğunu vurguladığımız hamleleri hiç beklemediğimiz bir anda hayata geçirme çalışması başladı bile. Yani dönüşü olmayan hayırlı bir yola girildi. Allah utandırmasın inşaallah.

Enerji ve tabi kaynaklar bakanımız Berat ALBAYRAK’ın linyit ve taş kömürü kaynaklarımızın büyük bir bölümünün 2023 yılına kadar elektrik üretimi amacıyla değerlendirileceğine dair yaptığı açıklamayı görev bilinci, gerçekçilik ve sorumluluk örneği olarak algılıyoruz.

Ayrıca enerjide çeşitlilik düsturu içerisinde nükleer santral projesinin üçe çıkarılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı içindeki payının artırılması çalışması, doğalgaz alımında tek bir ülkeye bağımlılık oranın düşürülmesi, doğalgaz depolama alanları oluşturulması bu hususta Tuzgölü yer altı depolama tesislerinin inşaatının başlatılması gibi çalışmalar da olumlu gelişmelerden bazıları. Yer altı madenciliğinde taşeronluk sisteminin kaldırılması çalışması da beklentilerimizdendi. Enerji bakanlığı bu konuya da el attı şükürler olsun diyebiliriz artık.

Son dönemlerde gündemdeki kömür yakma ünitesi geliştirme projeleri hızla artış göstermiş durumda. Sıfıra yakın bir emisyonla çevre ve insan sağlığına duyarlı olan ve Türk mucitler tarafından geliştirilen bu projeleri devletimiz bundan böyle daha yakından takip edip değerlendirmelidir. Kömür, uzun vadede Türkiye için başlıca önemli kaynaklarımız arasında olma konumunu devam ettirecek. 2023 hedeflerine ulaşmak için, petrol ve doğalgazda dışa bağımlılığı azaltarak, yerli kaynakların kullanımına ağırlık vermek gerekiyor. Ayrıca, cari açığın düşürülmesinin de enerji faturalarının azalması açısından kayda değer önemi var.

Hüseyin AKARÇEŞME

İstanbul Ticaret Odası 81.Doğal ve İşlenmiş

Katı Yakıt Meslek Komitesi

Meclis Üyesi ve Başkan vekili