EĞİTİM, EĞİTİM !!!

Herkesin dilinden düşürmediği konu eğitim. Bu eğitim sadece okullar da okutulan konular mıdır, yoksa örf adet, inanç, görgü bilgi, sosyal münasebet, toplum içindeki tutum ve davranış, inandığı bir dinin maddi ve manevi davranış bilgileri vs. vs.          O nerde canım bunlar çocuklarımıza öğretilse yetişen nesil bambaşka olur diyenleri kulağım duyar gibi oluyor. Peki, bu bilgileri verecekler veya yetiştirme gayreti olanlar var mı? Siz biliyor musunuz? Ben bilmiyorum ve duymadım.          20 Nisan. 22 Nisan 2018 tarihleri arasında Kıbrıs (KKTC)’ta beş yıldızlı bir otelde götürdüğümüz İstanbul Ticaret Üniversitesi talebeleri (Finans ve Bankacılık Bölümü) ile birlikte idim. Talebelerden uzak tek başına bir öğle yemeği yerken 40-50 yaşları arasında olduğunu tahmin ettiğim üç hanımın yanımdaki masasına gözüm takıldı. Dikkatimi de çekti. Çekti çünkü tabaklarına yükledikleri yemekleri nasıl yiyip bitirecekleri idi. Rahatlıkla bu tabaklardaki yemeklerle altı, yedi kişi doyabilirdi. Yetmedi henüz tabaklar boşalmadan biri kalktı iki tabak daha tatlı ve yemek getirdi. Peki sonu, masadan kalktıklarında yemeklerin yarıdan fazlası tabaklardaydı!. Bu durumu gördükten sonra kalkıp giderken gözlerim hep yemek yenmiş masalara baktı ve maalesef diyebilirim ki yarıdan fazlası böyleydi. Demek ki sadece bu hanımlar görgüsüz değilmiş!          Bu otellerde yemek alma kısıtlaması yok. Yemek saatinde herkes defalarca kalkıp istediğinden defalarca alabilir. Yemek çeşitlerinde bitme durumu da düşünülmüyor. Çünkü devamlı takviye ediliyor. Demek ki bu kişilerde doymadan kalkmanın, tabağında yemek bırakmama diye bir din bilgisi olmadığı gibi, görgü, tasarruf, zarar verme, müsriflik vs. duygusu da yok olmuş.          Beş yıldızlı otellerde oda ücretine her şey dâhil denildiğinden ve de self-servis sistemi uygulandığından beri böyle olduğunu görebiliyorsunuz. İnanıyorum ki yemeğe azda olsa bir ücret belirlemesi yapılsa bu kadar müsriflik olmaz. Nitekim bazı meyvelerin sıkılarak taze olarak sunulmasında ücret talep edilmesiyle her kesim bunu istemediğini görebiliyorsunuz! Anlaşılıyor ki madde manayı çoktan geçmiş. O halde acaba maddeye madde ile mi müdahale etmek icap eder.          Bana göre bidayette saydığımız hususlardaki bilgileri verecek kişileri yetiştirmek, bilgilendirmek gerekiyor. Gecikmekle birlikte nereden dönsek kardır.                                                                                            M. Zeki Sayın