0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Eskiden esnaflar çocuklarının işlerini devam ettirmesini ister ve iş ile ilgili yetiştirmeye çalışırdı. Şimdi büyük çoğunluk çocuğunun serbest çalışmasını istemiyor. Maaşlı, rutin bir işe yönlendirmeye çalışıyor.

Oysa diğer tarafta devletin genç girişimcilere destekleri, okullarda girişimcilik dersleri, çeşitli yerlerde girişimciliğe özendirme çalışmaları var. Üstelik girişimcilik fırsatları da var.

Yani tezat bir durum var ortada. Girişimci baba çocuğunun girişimci olmasını istemese de gençler girişimciliğe yönlendirilmeye çalışılıyor.

Babalar neden çocuklarını kendiişlerine ve ticarete yönlendirmiyorlar. Çeşitli ekonomik ve sosyal sebepleri var. Sebeplerden biri de babaların yaptığı işin bu zamanı, değişimi ve teknolojiyi yakalayamamış olması. Zamana göre dönüşememiş olması.

Eğer bu gün herhangi bir konuda üretim ve ticaret yapıyorsanız bu yarın da yapılabilir. Ama aynı şekilde değil. Değişip dönüşerek, tüketici ihtiyaçlarını gözlemleyerek, başkalarının o alanda yaptıklarına bakıp öğrenerek.

Yani kendini ve işini geliştirerek. Kendini ve işini geliştirmeyen işletmelerin bu zamanda ömrü çok uzun değil. Uygun zamanda fırsatlar varken değişip dönüşmemiş bir işletme elbette geleceğe sağlıklı bakamayacağından babalar çocuklara işlerini tavsiye etmiyorlar. Çeşitli sebeplerle ihmal edilmiş iş yok olmaya mahkûm oluyor. Tamamen ekonomik bir kayıp, bilgi ve tecrübe kaybı. Önümüzdeki 5 sene içinde kayıplar daha fazla olacak. Bu kayıplar sadece kişilere değil ekonomiye de zarar veriyor.

Ne yapılmalı?

“Sanayi ve ticaret odaları üyeleri ile değişim ve gelişim konusunda daha çok ilgilenmeli, bilgilendirmeli, destek olmalı” diyeceksiniz. Elbette bu da lazım. Ben de bu ifadeyi çok sık kullanırım. Ama madalyonun diğer yüzü de var. Üyeler değişim ve gelişim ile ne kadar ilgileniyor, ne zaman ilgileniyor? Yumurta kapıya gelince belki. Ondan önce kimsenin aklına gelmiyor kayıplar veya inanmak istemiyor. Yani işin psikolojik boyutu da var.

Çözüm zor değil. Öncelikle meslek odalarına burada sorumluluk düşüyor. Hatta önce meslek ve zanaat odalarının değişip dönüşmesi gerek. Ülkemizde binlerce meslek odası var. Eski sistem işlere devam ediliyor. Oysa bu odalara destek verebilecek kişi ve kuruluşlar var. Bunlarla işbirliği yapılması son derece faydalı.

Sözün özü; Saat, henüz durmadan değişip dönüşmek, gelişmek, geleceği düşünmek ve gençleri hazırlamak gerekiyor. Söylenerek sorunlar çözülmüyor.

Öğr. Gör. Tümay MERCAN

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü/ Yönetim Danışmanı

tumaymercan@hotmail.com Twitter: Tümay Mercan @Tumaymercan  / Facebook:Tümay Mercan