DOLAR %
EURO %
ALTIN
BITCOIN %
İstanbul
°

KALAN SÜRE

Esnaf Bülteni Dergisi

Esnaf Bülteni Dergisi

24 Nisan 2024 Çarşamba

İZODER: Sağlıklı bir yaşam için ses yalıtımı büyük önem taşıyor

İZODER: Sağlıklı bir yaşam için ses yalıtımı büyük önem taşıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gürültü kirliliğinin insan ve toplum sağlığı üzerindeki etkileri konusunda farkındalığın artırılması amacıyla her yıl Nisan ayının son çarşamba günü Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA) aldığı kararla “Uluslararası Gürültü Farkındalık Günü” olarak kabul ediliyor. Gürültü kirliliği, modern yaşamın en olumsuz yanlarından birini oluşturuyor. Uyku bozuklukları, stres, işitme kaybı ve hatta kalp hastalıkları gibi bir dizi sağlık sorununa neden olan gürültü kirliliğinin önlenmesinde ses yalıtımı önemli bir rol oynuyor.  ‘Uluslararası Gürültü Farkındalık Günü’ dolayısıyla bir açıklama yapan İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, “Dünya Sağlık Örgütü, gürültü kirliliğini hava kirliliğinden sonra insan ve çevre sağlığına en çok zarar veren ikinci neden olarak görüyor. Sağlıklı bir yaşam için ses yalıtımı uygulaması yaparak gürültü kirliliğini yaşam alanlarımızın dışında tutmamız büyük önem taşıyor” dedi.

İnsanları en huzursuz eden etkenlerin başında gürültü geliyor. Uçaklar, arabalar, araç kornaları, hoparlörden yayılan sesler, mağazalardan taşan müzikler, iş makinaları derken çevresel gürültü canlılardaki stres seviyesini yükseltiyor. Özellikle büyük şehirlerde bulunanlar sağlıklarını olumsuz etkileyen çevresel gürültüyle yaşamak zorunda kalıyor. Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA) 2023 yılında yayınladığı değerlendirmeye göre; AB’de en az 18 milyon kişi gürültü kaynaklı ciddi sağlık sorunu yaşıyor, 5 milyon kişi ise gürültüye bağlı olarak uyku bozukluğu çekiyor. Ayrıca uzun süreli gürültüye maruz kalmanın her yıl Avrupa’da 41 bin yeni kalp hastalığı vakası ve 11 bin erken ölüme neden olduğu tahmin ediliyor.   

Artan nüfus, sanayileşme, teknolojide yaşanan gelişmeler ve plansız kentleşme sonucunda oluşan aşırı gürültünün insan sağlığını tehdit ettiğini belirten İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “TÜİK tarafından açıklanan 2023 Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri çalışması sonuçları; kurumsal olmayan nüfusun yüzde 19,8’inin trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştığını gösteriyor. Yapılan bilimsel araştırmalar; gürültünün insanın sadece beyin fonksiyonlarını değil tüm bedensel sistemlerini etkilediğini ortaya koyuyor. Uzun süre gürültüye maruz kalmak; dikkat bozuklukları, duyma kayıpları, kulak çınlamaları, baş ağrısı, kan basıncında yükselme, sinirlilik, yorgunluk, uyku bozuklukları, hipertansiyon, stres gibi hastalıkları da beraberinde getiriyor. Fazla gürültü sağlık sorunlarının yanı sıra öğrencilerin eğitimdeki başarısına, çalışanların iş verimliliğine de olumsuz etki ediyor. Gürültü ile mücadelede gürültü çıkaran tüm sesleri minimize edecek bütüncül bir yaklaşım büyük önem taşıyor. Konutlardan okullara, hastanelerden fabrikalara tüm yaşam alanlarında doğru yapılacak bir ses yalıtımı gürültüyü dışarıda bırakarak sağlığa olumlu etki edecektir.”

Yeni binalarda ses yalıtımı yapılması zorunlu

Gürültü kirliliğinin azaltılması ve kontrol altına alınması için yalıtımın öneminin anlaşılması hem bireylerin sağlığı hem de toplumun genel yaşam kalitesi açısından büyük anlam taşıyor diyen İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “1 Haziran 2018’de yürürlüğe giren Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelikle, ses yalıtımının yeni binalarda uygulanması zorunlu hale getirildi. Bu düzenlemeye göre şehir hayatının en büyük sorunlarından biri olan gürültü kirliliğine karşı binalarda kullanılan yalıtım sistemlerinin teknik kuralları belirlendi. Yönetmelik; yapı içinde oluşan TV, müzik, konuşma gibi komşulardan gelen gürültülerin yanı sıra, darbe sesleri, mekanik sistem ve servis ekipmanlarının gürültülerinin kontrol altına alınmasına yönelik önlemleri içeriyor. Yönetmelik, konutların yanı sıra okul, hastane gibi halkın yoğun olarak bulunduğu binaları da kapsıyor. İZODER olarak bu konuda farkındalığı artırmak ve etkili çözümler sunmak için çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmeliğin Açıklama ve Uygulama Kılavuzu’na aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

https://www.izoder.org.tr/dosyalar/kilavuz-kapak-bina-yonetmelik.pdf

İZODER Hakkında

1993 yılında yalıtım bilincini Türkiye çapında yaygınlaştırmak amacıyla kurulan İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği, yalıtım konusunda kamuoyunu ve sektörü bilgilendirmeyi ve bilinçlendirmeyi amaçlayan ve bu doğrultuda ısı, su, ses ve yangın yalıtım malzemeleri üreticilerini, satıcılarını ve uygulayıcılarını bir çatı altında toplayan bir sivil toplum kuruluşudur. Isı, su, ses ve yangın yalıtımı hakkında daha fazla bilgiye, 0800 211 33 67 numaralı İZODER ücretsiz danışma hattından, www.izoder.org.tr web sitesinden veya info@izoder.org.tr e-posta adresinden ulaşılabilir.

Devamını Oku

TMB, İNŞAAT SEKTÖRÜ ANALİZİ RAPORU’NUN NİSAN 2024 SAYISINI YAYIMLADI

TMB, İNŞAAT SEKTÖRÜ ANALİZİ RAPORU’NUN NİSAN 2024 SAYISINI YAYIMLADI
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) 2024 yılının ilk çeyreğine ilişkin İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 31 Mart 2024 Yerel Seçimi sonrasında ayrım gözetmeksizin tüm belediyelerin projelerine hükümet tarafından destek verileceği açıklamasının önemine ve seçim gündemi olmadan geçecek dört yıllık sürece vurgu yapan TMB Başkanı Erdal Eren’in “Deprem ülkesi olan ülkemizde hemen hemen büyük şehirlerimizin hepsinde mutlaka kentsel dönüşüme, yapısal düzenlemelere, altyapı yatırımlarına ihtiyaç var. Ve bunların devletimizin desteği olmadan yapılması çok zor. Bakanlıklarımız ile belediyelerimizin kritik projelere birlikte çözüm üretmeleri mutlaka daha faydalı olacak.” açıklamalarına yer verildi.

Ekonominin genelinde 200’ün üzerinde alt sektöre yarattığı talep ve istihdam gücüyle lokomotif rolü üstlenen inşaat sektörünün önde gelen kuruluşlarını temsil eden Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), ekonomi çevreleri ve sektör tarafından ilgiyle takip edilen İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun Nisan 2024 sayısını yayımladı. “Seçimin Ekonomisi, Ekonominin Seçimi” başlıklı analizde, küresel ve ulusal ekonomi ile inşaat sektörüne ilişkin veriler değerlendirildi.

Yapısal düzenlemelere ve altyapı yatırımlarına ihtiyaç var

İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun Nisan 2024 sayısında, Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren’in 31 Mart Yerel Seçimi ardından bir televizyon kanalında yaptığı söyleşiye yer verildi. Yayında, seçim gündemi olmadan geçecek önümüzdeki dört yıllık sürecin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim sonrasında ayrım gözetmeksizin tüm belediyelerin projelerine hükümet tarafından destek verileceği açıklamasının önemine vurgu yapan Erdal Eren, “Deprem ülkesi olan ülkemizde hemen hemen büyük şehirlerimizin hepsinde mutlaka kentsel dönüşüme, yapısal düzenlemelere, altyapı yatırımlarına ihtiyaç var. Ve bunların devletimizin desteği olmadan yapılması çok zor. Bakanlıklarımız ile belediyelerimizin kritik projelere birlikte çözüm üretmeleri mutlaka daha faydalı olacak. Seçimsiz geçecek bu dört yıl içinde yapısal reformlarla beraber, ekonomide başlamış olan program dahilinde mutlaka bazı acı reçeteler olacak. Ama bu dört yıllık süreçte ülkemizi hükümetimizle, bakanlıklarımızla, belediyelerle ve sivil toplum örgütlerimizin de destekleriyle hep beraber mutlaka düzlüğe çıkartmanın bir yolunu bulacağız. Bulmak zorundayız.” ifadelerini kullandı.

5 yıllık daralmanın yüzde 35’i telafi edildi

2024 yılı için inşaat sektörünün önündeki engellere de dikkat çekilen raporda, “Tasarruf tedbirleri kapsamında yurt içinde zorunlu haller dışında yeni projelere yer verilmeyecek olması, halihazırda yürürlükte olan Fiyat Farkı Kararnamesi’nin yetersiz kalması, jeopolitik gerilimlere bağlı olarak artan inşaat maliyetleri ve gittikçe derinleşen ara eleman sıkıntısı, 2024 yılında da sektörün önündeki en büyük engellerden olmaya devam etmiştir. Sektör, girdiği darboğazı yurt dışı müteahhitlik hizmetlerine ağırlık vererek aşmayı hedeflemektedir.” denildi.

Raporda, Deprem bölgesinin yeniden inşasının etkisiyle inşaat sektörünün, 2023 yılının dördüncü çeyreğinde %10,8 oranında büyüdüğü hatırlatılırken; 2023 yılının ilk çeyreğindeki büyüme oranının %4,5’ten %5,3’e, ikinci çeyrek büyüme oranının %6,2’den %7,2’ye, üçüncü çeyrek büyüme oranının ise %8,1’den %7,8’e revize edildiği belirtildi. Böylece inşaat sektörünün 2023 yılında %7,8 oranında genel ekonominin üstünde bir oranda büyüme kaydettiğine dikkat çekilirken, “İnşaat sektöründe beş yıllık bir aradan sonra ilk defa büyüme gerçekleşmiş olsa da bu oran, sektörün yaşadığı daralmanın ancak %35’ini telafi edebilmiştir. Gayrimenkul sektörü ise 2023 yılında %2,7 ile oldukça yavaş bir büyüme sergilemiştir.” ifadelerine yer verildi.

Türkiye Müteahhitler Birliği’nin 2024 yılının ilk çeyrek döneminin değerlendirdiği raporda, inşaat sektörüne ilişkin özetle şu tespitlere de yer verildi:

YURT DIŞINDA 4,3 MİLYAR DOLARLIK YENİ PROJE ÜSTLENİLDİ: Ocak-Mart 2024 dönemi itibarıyla Türk inşaat sektörü tarafından yurt dışında 4,3 milyar ABD Doları tutarında 40 proje üstlenilmiştir. Böylece sektörün 1972 yılında Libya ile yurt dışı pazara açılmasından bu yana ulaştığı uluslararası proje portföyü büyüklüğü, 136 ülkede üstlenilen 12.164 projeyle toplam 507,3 milyar ABD Doları olmuştur. 2024 yılının ilk çeyreğinde yurt dışında en çok iş üstlenilmiş ülke 892 milyon ABD Doları ile Kazakistan olurken, 807,4 milyon ABD Doları ile Gabon ikinci, 643 milyon ABD Doları ile de Polonya üçüncü sırada yer almıştır.

İNŞAAT MALİYET ENDEKSİ YÜZDE 67,87 ARTTI: İnşaat maliyet endeksi, 2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %15,70, bir önceki yılın aynı ayına göre %67,87 oranında artmıştır. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %5,13, işçilik endeksi ise %41,95 artış gösterirken; bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %53,29, işçilik endeksi ise %103,46 oranında yükselmiştir.

KONUTTA FİYATLAR ARTIYOR, SATIŞLAR DÜŞÜYOR: Konut satışları Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,0 azalarak 174 bin 210 olarak gerçekleşmiştir. İpotekli konut satışları da Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %49,1 azalarak 8 bin 827 olmuştur. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %9,4 olarak gerçekleşmiştir. Ocak-Şubat döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %56,1 azalarak 14 bin 742 olmuştur. Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Şubat döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %48,0 azalarak 3 bin 907 olmuştur. Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE), 2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %2,3 oranında artarak 1190,0 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın aynı ayına göre %68,0 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak %1,4 oranında artış göstermiştir.

KAMU İHALELERİNDE YEŞİL ÇİMENTO ZORUNLU HALE GELDİ: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 16 Mart tarihinde yayımlanan “Kamu İhale Sözleşmelerinde Düşük Karbon Emisyonuna Sahip Yeşil Çimento Kullanımının Yaygınlaştırılmasına İlişkin Tebliğ” ile kamu ihalelerinde yeşil çimento kullanımı zorunlu hale gelmiştir. Çevresel sürdürülebilirlik ve teknik verimliliğiyle ön plana çıkan yeşil çimentonun kullanımını teşvik etmek amacıyla; kullanılacak çimentoda klinker/çimento oranı en fazla 0,80 olarak satın alınacak ve bu oran 2030’da 0,75’e inecektir. İnşaat sektöründe sürdürülebilirlik bağlamında bir ilk olarak görülen bu önemli gelişme sayesinde ülkemizdeki binaların gömülü karbon emisyonlarının önemli oranda düşmesi beklenmektedir.

Devamını Oku

Elektra Elektronik’in yeni Genel Müdürü İlker Çınar oldu

Elektra Elektronik’in yeni Genel Müdürü İlker Çınar oldu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’de alçak gerilim trafo ve reaktör sektörünün öncü firması olarak konumlanan Elektra Elektronik’te önemli bir atama gerçekleşti. 2002 yılından bu yana Elektra Elektronik bünyesinde kariyerini sürdüren İlker Çınar, Armağan Şakar’dan devraldığı bayrak ile şirketin yeni Genel Müdürü oldu.

6 farklı kıtada 60’ı aşkın yakın ülkede çok sayıda kuruma çözüm ortaklığı sağlayan Elektra Elektronik, üst düzey bir atamaya imza attı. 21 yılı aşkın süredir Satış Direktörü olarak şirketin satış ekibini yöneten İlker Çınar, Elektra Elektronik’in yeni Genel Müdürü oldu. 1 Nisan 2024 itibariyle görevine başlayan Çınar, bundan sonraki süreçte Elektra Elektronik’in hedefleri ve stratejileri doğrultusunda şirkete liderlik edecek.

Yeni görevinde şirkete değer katmaya devam edecek

Deneyimli iş insanı Armağan Şakar’ın Genel Müdürlük görevini devrettiği İlker Çınar, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümünü bitirdi. 2000 yılında kariyerine İnform Elektronik’te ihracat bölümünde başlayan Çınar’ın yolu 2003 yılında Elektra Elektronik ile kesişti. 21 yılı aşkın süredir Elektra Elektronik Satış Direktörü görevini başarıyla yürüten Çınar, bilgi birikimi ve deneyimi ile Genel Müdür olarak şirketin başarısında önemli rol oynayacak.

Elektra Elektronik Hakkında

Elektronik sanayisinin öncüsü Elektra Elektronik, 44 yıllık deneyimi ışığında üretim kapasitesi, çalışan sayısı ve ihracat oranı açısından Türkiye’de alçak gerilim trafo ve reaktör sektörünün lider markası olarak konumlanıyor. Transformatör üretimi ve enerji kalitesi alanındaki çalışmaları ile yıllar içinde hızlı büyüme gösteren Elektra Elektronik, 2010 yılından itibaren Ar-Ge’ye yaptığı yoğun yatırımların ardından 2022 yılında Ar-Ge Merkezi oldu. Trafo sektöründeki öncü ürünlerine ek olarak 2015 yılından itibaren ileri teknoloji elektronik ürünlerin üretimine de ağırlık veren şirket, günümüzde transformatör, reaktör, sargılı elemanlar, enerji kalitesi ve güç elektroniği çözümleriyle sanayinin birçok alanında hizmet veriyor. Türkiye’de ilk ve tek yerli üretim olan aktif harmonik filtreleri üreten Elektra Elektronik, enerji kalitesi alanında dünyaya ileri teknoloji çözümler sunuyor. Esenyurt’ta bulunan fabrikasından 6 farklı kıtada 60’ı aşkın ülkeye yerli ve milli trafo ve elektronik ürün ihracatı gerçekleştiren Elektra Elektronik’in, Türkiye’nin yanı sıra Almanya’da Elektra GmBH şirketi, Çin ve Amerika’da ise satış ofisleri bulunuyor. Ülkemizde kendi sektöründe Amerika’ya ihracatı mümkün kılan UL Belgesi’ne sahip sektöründe tek firma olan Elektra Elektronik, 2024 yılında Güney Amerika başta olmak üzere yeni pazarlara odaklanarak globalleşme yolculuğunu hızlandırmayı hedefliyor. Şirket, Ar-Ge yatırımları sonucunda geliştirdiği DynamiX serisi Static Var Generator’ü (SVG) ihracat faaliyetlerinde ana aktör olarak konumlandırmayı planlıyor.

Devamını Oku

Hise Global: “Daha sürdürülebilir şehirler için geleceğin yaşam biçimlerini anlamaya ve yeni teknolojilere odaklanmamız gerekiyor”

Hise Global: “Daha sürdürülebilir şehirler için geleceğin yaşam biçimlerini anlamaya ve yeni teknolojilere odaklanmamız gerekiyor”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Teknik müşavirlik, proje ve danışmanlığı uzmanlığıyla sürdürülebilir şehirleşme projelerine odaklanan Hise Global Kurucu Ortağı Ebru Öz, dünyada hızla artan nüfusun şehirleşme oranını da artırdığına dikkat çekiyor.  “Gelecek nesillere daha yaşanabilir şehirler bırakabilmek için bakış açımızı değişen yaşam biçimlerine, yeni ihtiyaç ve beklentilere çevirmemiz gerekiyor” diyen Ebru Öz; bunun için çevreye duyarlı, afet riskleri azaltılmış güvenli binalar kadar şehir içindeki farklı ulaşım alternatiflerine de odaklanılması gerektiğinin altını çiziyor.  

Türkiye’nin önde gelen teknik müşavirlik firmalarından Hise Global, sürdürülebilir şehirlerin önemine dair açıklamalarda bulundu. Teknik müşavirlik hizmetleriyle sürdürülebilir, altyapısı geleceğin teknolojilerine göre geliştirilmiş, kültürel mirasına sahip çıkan projeleri destekleyen Hise Global, Türkiye’de daha yaşanabilir şehirlerin kurulmasını hedefleyen projelerin çözüm ortağı oluyor.

Ebru Öz: “Hızlı kentleşme atağı fırsata çevrilebilir”

Yaşanabilir şehirler için stratejiler belirlemenin önemine değinen Hise Global Kurucu Ortağı Ebru Öz, “Dünya nüfusunun yarısından fazlası, yani 4,4 milyar kişi şehirlerde yaşıyor. Bu şehirleşme hızının sürmesi halinde 2050’ye kadar kentsel nüfusun neredeyse iki katına çıkması bekleniyor. Bu durumda her 10 kişiden 7’si şehirlerde yaşayacak. Bu rakamlar hiç olmadığı kadar ciddi ve hızlı bir şehirleşmeye tekabül ediyor. Dünyanın her yerinde farklı şekillerde gerçekleşecek olsa da şehirleşme atağını iyi değerlendirmek ve fırsatlar yaratmak mümkün. Bu anlamda sürdürülebilir şehirler tasarlamak büyük önem taşıyor” dedi.

“Stratejiler belirlenerek şehirlerin geleceğe hazırlanması şart”

Sürdürülebilir şehirleşme için beş önemli unsura dikkat çeken Ebru Öz şöyle konuştu: “Günümüzde hızla artan nüfus ve şehirleşmenin getirdiği zorlukları aşmak için beş önemli konuyu bütünsel olarak ele almak gerekiyor. Bu beş unsuru şöyle sıralayabiliriz; sürdürülebilirlik, kentsel gelişim, ulaşım planlaması, kültür ve tabiat varlıklarının korunması ve altyapı. Bu konularının birbiriyle bağlantılı olarak, kapsayıcı ve bütüncül bir yaklaşımla ele alınması, kısa ve uzun vadeli planlarla şehirlerin geleceğe hazırlanması şart. Hızla şehirleşen dünyada sürdürülebilir kentleşmeyi yakalayan ülkeler kazançlı çıkacak.

Şehirlerin özellikle altyapı ve ulaşım planlaması gibi alanlarda çevre dostu ve yenilenebilir kaynak kullanımına yöneldiğini belirten Ebru Öz, Hise Global’in özellikle yerel yönetimlere projelerinde finansman sağlama konusunda destek verdiklerinin altını çizdi. Ebru Öz, “Günümüzde elektrikli araçlar gibi çevre dostu mobilite araçlarının paylaşımlı kullanımı ulaşımı sürdürülebilir ve çevre dostu bir hale dönüştürüyor. Bu alana yatırım yapan yerel yönetimlerin en önemli ihtiyacı ise yeni ulaşım projelerini destekleyecek finansmana erişim oluyor. Hem Hise Global hem de Brüksel’de faaliyetlerini sürdüren şirketimiz olan Hise Europe olarak bu alanlarda danışmanlık veriyoruz. Mobiliteyi destekleyici çalışmalarda yer almak isteyen şirketlere çok kıymetli finansman seçenekleri bulabiliyor, sürdürülebilir şehircilik projelerinde çözüm ortağı oluyoruz.” dedi. 

“Sürdürülebilir şehirleşme yaşam kalitesini belirleyen faktörlerin başında geliyor”

Sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda, şehirlerin çevreye duyarlı planlanması ve yönetilmesinin önemine dikkat çeken Öz, “Enerji verimliliğinin artırılması, atık yönetiminin iyileştirilmesi ve yeşil alanların korunması konuları titizlikle ele alınmalı. Riskli yapıların yenilenmesine yönelik kentsel gelişim çalışmaları, afet risklerinin azaltılması için son derece önemli.  Yaya ve bisiklet yolları, toplu taşıma ağları ve trafik yönetimi gibi unsurlarla iyi planlanmış bir ulaşım sistemi ise şehirlerin yaşam kalitesini belirleyen en önemli faktörlerin başında geliyor. Kültürel ve doğal mirasın korunması, şehirlerin kimliğini ve karakterini belirleyen vazgeçilmez başlık.   Tabi ki tüm bunları planlarken sağlam bir altyapıya sahip olmanız gerekiyor. Su, yol, kanalizasyon, enerji gibi teknik altyapı sistemlerinin yanı sıra sağlık, eğitim, kültürel ve ticari tesisler gibi sosyal altyapıların da iyi planlanması ve yönetilmesi de şehir sakinlerinin yaşam kalitesine olumlu katkı sağlıyor.”

Hise Global, teknik müşavirlik sektöründe mühendislik, mimarlık veya diğer teknik alanlarda uzman kadrolarıyla; gayrimenkulden inşaata, şehir planlamasından, AB projelerine kadar pek çok farklı alanda projenin sorunsuz ilerlemesi için şirketlerin stratejik ortağı olarak danışmanlık hizmetleri sunuyor. Geçen yıl Fransız tasarım ve mimarlık şirketi Arte Charpentier ile stratejik iş birliği anlaşması imzalayan Hise Global, dünyanın önde gelen şirketlerinin Türkiye yatırımlarında çözüm ortağı oluyor. Türkiye’den firmaların projelerine finansmandan danışmanlığa kadar pek çok alanda destek oluyor. 

Devamını Oku

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’ndan Karbon Emisyonu Azaltımına 417 Milyon Dolarlık Katkı 

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’ndan Karbon Emisyonu Azaltımına 417 Milyon Dolarlık Katkı 
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), Türkiyedeki sanayi sektörünün karbon emisyonu azaltımı projelerini desteklemek amacı ile Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) ile T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisi altında 200 Milyon ABD Doları ve 200 Milyon Avro tutarında kredi anlaşması imzaladı.

IBRD tarafından sağlanan kredi ile Türkiye’deki sanayi kuruluşlarının karbon emisyonunu azaltmaya yönelik projelere uzun vadeli finansman sağlanması hedefleniyor. Gerçekleştirilen anlaşma ile birlikte yüksek karbon emisyonuna sahip sektörlerde emisyon azaltımı yatırımları desteklenerek Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefine doğrudan katkı sağlanması amaçlanıyor. 

Gerçekleştirilen kredi anlaşması ile birlikte Türkiye adına önemli bir iş birliğine imza attıklarını belirten Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, “IBRD ile imzaladığımız bu anlaşma ile metal, kimya, çimento başta olmak üzere karbon salınımı yüksek endüstrilerde yapılacak yatırımları uzun vadeli finansman ile destekleyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın da görüşlerini alarak yürüteceğimiz bu projenin ülkemizin hava kalitesini artırma ve sera gazı emisyonunu azaltma hedeflerine katkı sağlayacağına ve firmalarımızın uluslararası rekabet gücünü artıracağına inanıyoruz. Türkiye’nin net sıfır emisyon ve sürdürülebilir kalkınma yolculuğunda sorumluluk almaya, katma değeri yüksek projeleri desteklemeye devam edeceğiz” dedi. 

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü J. Humberto Lopez, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda TKYB ile çalışmaktan memnuniyet duyduklarını belirterek şunları söyledi: “Dünya Bankası Grubu Yönetim Kurulu, 9 Nisan’da Türkiye için yeni Ülke İşbirliği Çerçevesi’ni onayladı. Bu proje, Türkiye’nin çeşitli sektörlerindeki yeşil dönüşümüne katkı sağlamak amaçlı geniş kapsamlı Dünya Bankası desteğinin bir parçasıdır. Proje, Türk endüstrilerinin hava kirliliğini ve sera gazı emisyonlarını azaltmalarına yardımcı olacak ve uzun vadede yeni fırsatlar yaratacaktır.”

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Kerem Dönmez ise, ““Söz konusu proje ile ülkemizin net sıfır karbon hedefine yönelik olarak sanayi sektöründen kaynaklanan hava kirliliğinin ve sera gazı emisyonunun azaltılmasını hedefliyoruz. Bu kapsamda firmalarımızın hava kirliliğini azaltıcı ve sera gazı emisyon azaltma teknolojileri ve süreçlerine ilişkin projelerine uygun koşullu finansman sağlayacağız. Bu sayede yeşil ve verimli üretim sistemlerini teşvik ediyoruz.

TKYB’nin sektörel uzmanlığı ve uluslararası kuruluş finansmanlı projelerin yürütülmesindeki deneyimi projenin başarılı sonuçlara ulaşmasında en önemli etkenler arasında yer alacaktır” dedi.

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.