0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Aile kurmanın birinci adımı; eş seçimi ve düğün, yeni yuvanın temelini oluşturur.

Yaz aylarında düğünler, yoğun şekilde hayatımızın bir parçası olur. Evlilik, evliliğe giden yol, söz, nişan, nikâh ve düğün konuları, eşler arası uyum/küfüv/denklik, aile içi iletişim, küçük aile-büyük aile etkileşimleri, çocuk eğitimi, vefat sonrası kırılma noktaları ve miras taksimi gibi konular ailevî gelişimin temelini oluşturur.

Her birimizin bir hayat anlayışı ve ailesi vardır. Hayat anlayışımızın temelini; çocukluğumuz, aldığımız eğitim, okuduğumuz kitaplar ve aileden aldıklarımız veya alamadıklarımız şekillendirir. Gelişim, mevcut durumu daha da iyiyi götürebilmek, muhtemel problemlere önceden çözümler üretmeyi gerektirir.

Ailevî gelişim için, aile içi iletişim kanalları açık olmalıdır. İnsanî ve Sosyal Gelişim’in birinci basamağı insanî gelişim, ikinci adımı, ailevî gelişimdir. Ailevî gelişim için evliliklerin temeli sağlam atılmalıdır. Evliliğe giden yol, sağlıklı olmalıdır. Tarafların birbirini, hayattan ve evlilikten beklentilerini, hassasiyet ve özelliklerini bilmesi önem arz eder. Her iki tarafı iyi tanıyan eğitimli ve ehliyetli 3. kişilerin görüşleri de dikkate alınmalıdır. Aile içi etkili iletişim, sağlıklı aile için vazgeçilmez bir değerdir. İç huzuru ve mutluluk için sağlıklı iletişimin yolu açık olmalıdır.

Aile içi iletişim, sevgi ve huzur, bazen bakıma ihtiyaç duyabilir. Bazı zamanlarda kontrolsüz etki tepki ile aile huzuru olumsuz bir sürece girebilir. Bu noktadaki profesyonel destek ve öngörüler sağlıklı iletişimin yollarını açabilir. Aile bireylerinin meşguliyetleri, birbirlerine sevgi, saygı ve sağlıklı etkiletişimleri ailevî gelişim için gereklidir.

Ailevî Gelişim için küçük aile-büyük aile bağlantıları ve çocuk eğitimi önemlidir. Vefat sonrası, kırılma noktaları, miras taksimi gibi konular ailelerin devamlılığını tehdit etmektedir. Vefat sonrası varisler bir araya gelmişken ve gönüller dünya malına tama ile katılaşmadan, taraflar, miras konusunda konuşup mutabakata varmalı ve bunu noter huzurunda imza altına almalıdır. Gerekirse bilgili ve tecrübeli bir kişiyi cemiyet adamı kavramı çerçevesinde sürece dâhil edebilirler.

Toplumun çekirdeği olan ailenin güçlü bir şekilde devamlılığı için ailevî gelişim gereklidir. Aile ocağının sağlamlığı toplumun sağlıklı işleyişinin asgarî şartıdır. Aile ocağı, toplumsal varlığın başlangıcıdır. Aile fertleri, başta karı ile koca ve bunların çocuklarından ibarettir. Bunların birbirlerine karşılıklı görev ve sorumlulukları vardır.

Çocuk, küçük yaşlardan itibaren aile içinde değerler ile hemhal olmaya başlar. Ailede verilen eğitim, çocukları derin bir şekilde etkiler. Aile, değer ve ilişkilerin modelini oluşturur. Dilin oluşum ve şekillenmesinde de ailenin büyük önemi vardır. Ailenin dili, çocuk için konuşulan dil olmakta ve aile içi iletişimin kalitesi, dile de yansımaktadır.

Çocuk iyiliğe ve kötülüğe meyyal olduğu gibi, doğruya veya yanlışa da yönelebilir. Çocuğun bu yeteneği, çevresi ve özellikle ailesinin etkisiyle iyiye ya da kötüye doğru yöneleceği gibi, doğruya veya yanlışa da yönelebilir. Bu noktada ailevî gelişim ciddi bir fonksiyon icra edecektir.

Doğuştan getirilen genetik özellikler ve hayatın ilk yıllarındaki yetişme biçimi, aile içindeki iletişim, etkileşim ve yaşam biçimi, bireyin başarı ihtiyacı konusundaki potansiyelinin güçlenerek açığa çıkmasına yahut zayıflamasına neden olabilmektedir. Önemli olan bu potansiyelin açığa çıkarılması, korunması ve geliştirilmesidir. Büyük mücadeleler ile siyasette, sanatta, sporda belirli yerlere gelen kimi değerlerin, gerek kendileri gerekse çevreleri tarafından yeterince korunamamaları, kısa zamanda onları geriye götürebilmektedir.

Belli sorumluluk ve eğitim sonrası, yetişkin bir gence ailesi, manevra yapabilecek bir alan bırakmalıdır. Ailevî gelişim, devlet ve toplumlarım geleceğini belirleyecek kadar önemli bir konudur.

Milli ve yerli değerleri yaşatabilme adına, beden sağlığına verilen önem, ruh, gönül, sosyal ve aile sağlığına da verilmelidir.