0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ahilik esnaf, zanaatkâr, ticaret ve toplum hayatı için bir sistem. İşi iyi yapmayı, ustalığı güçlendirmeyi, yeni ustalar yetiştirmeyi, iyiliği, doğruluğu, kaliteyi, saygıyı, gelişmeyi, eğitimi önemseyen bir sistem.

Her sistemin olduğu gibi Ahiliğin birçok kuralı var. Bu kurallar aslında bu gün de uygulanabilir kurallar. Fakat birçok kişiye uygulanamaz gibi geliyor.

Neden?

Üstelik bu kurallara bu gün özlemini duyduğumuz kuralar. Her gün hepimiz toplum ve ticaret hayatı ile ilgili şikâyet ediyoruz, “eskisi gibi değil hiçbir şey, eskiden şöyleymiş” diyoruz. Buyurun şikâyet etmeyin, siz davranışlarınızla örnek olun.

İşte burada sorun çıkıyor. Yukarıdaki “neden” sorusu burada açıklık kazanıyor. “Ben örnek olmayayım, başkası olsun.” “Önce uygulamayı görelim, bakalım ( uygulamayı görelim, kırk kusur bulalım vaz geçirelim. Şimdi iyilik ve doğrulukla uğraşılır mı, zamanımızı daha çok para için harcayalım)  düşünceleri ile örnek olana da çelme takma, engel olma durumları var.

Ya da Ahilik kurallarını uyguladığını söyleyip, kimse görmeden Ahilik kurallarına aykırı davranmak, söylediğini inkâr etmek, üç kuruş için başkasının hakkına girmek, yani hırsına yenilmek ya da hak etmediğini bile bile istemek.

Eskiden insanlar hak ederek, çalışarak ünlenirlermiş. Şimdi medya araçları ile ünlenmek, kandırmak, “mış” gibi göstermek, kolay.  Bir şey üretmeden veya çalışmadan ünlü olmaya veya paye kazanmaya çalışan insanlar ne yazık ki hırslarına yenilen ve Ahilik kurallarına da aykırı davranan insanlar. Ama aynı zamanda Ahilik kurallarını da öven ve öneren insanlar.

Yani iyi bir Ahi olmak için öncelikle özü ve sözü bir olmak, başkalarını zedeleyici hırslardan arınmış olmak gerekiyor. Davranışlarda samimiyet gerekiyor.

İşte bu yüzden bu gün Ahilik kurallarının uygulanması zorlaşıyor ve uygulanması zor görülüyor. Bu yüzden Ahilik belli dönemlerde belli ritüellerle anılıyor. Senede bir kere anılınca da kimsenin aklına konu yerleşmiyor.

Herkesin Ahilik davranışlarını ve kurallarını bilerek, uygulamaya gayret etmesi, Ahiliği toplumda kalıcı hale getirecektir. Söz verip, sözünü yerine getirmeyen, ayıplı mal satan, dükkân komşusunu kıskanan, şikayet eden,  daha karlı diye yabancı malları alan ve satan, çevreyi rahatsız eden esnaf, ticaret erbabı elbette Ahilik çalışmalarına, davranış ve kurallarına uzak duruyor. Uzak durarak aslını da inkâr ediyor.  Aslını inkar ettikçe yabancı bir kültüre sürükleniyor. Zaman içinde sutaşı aşındırınca, herkese geçmiş olsun. Kimlik kaybı yaşanıyor.  Şu an da toplumda yaşadığımız kimlik kaybı bizi Ahilik davranışlarından uzak tutuyor.

Sözün özü Ahilik kurallarını uygulamak özü ve sözü bir olma konusunda kendimize güvenmediğimiz için zor geliyor. Sutaşı deldi ama taş henüz yok olmadı. Taş yok olmadan toparlanma vakti.

Öğr. Gör. Tümay MERCAN

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi  Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü/ Yönetim Danışmanı

tumaymercan@hotmail.com   Twitter:TümayMercan@Tumaymercan  / Facebook:Tümay Mercan